Kabullenememe, içine sindirememe anlamına gelen, bir haksızlığa başkaldırımın adıdır ''Sessiz Çığlık''. Hukuksal ve ahlaksal anlayışın farklılığını vurgulama adına başvurulan bir eylemdir. Toplum kurallarına ters düşmemenin gönüllere bıraktığı bir sistemdir sessiz çığlık. Bir toplum sessiz çığlık atacak duruma gelmişse, o toplumdan her an sesli bir çığlık da beklenir. Bu durum bir patlamanın son çaresidir... Bir yanar dağın lavlarını püskürtmesine benzer. Esas tehlikeyi de burada aramak lazım. Atalarımız, ''Konuşandan değil, konuşmayandan korkacaksın.'' der. Konuşanın planını, programını öğrenirsin, ona göre önlem alırsın, ama susan bir insanın iç dünyasını, felsefesini bilemezsin. Çaresiz kalırsın...

Beşikdüzü'nde son bir aydır her Cumartesi günü bir Sessiz Çığlık eylemi sürdürülüyor. Farklı düşünceli, farklı kültürlü, farklı eğitimli insanlar her cumartesi günü bir araya geliyorlar. Yıkmadan, kırmadan kamu görevlilerine, yasalara saygılı bir şekilde içlerine sindiremedikleri bir suçlamayı protesto ediyorlar. Hep bir ağızdan haykırıyorlar: ''Bizler vatanını, milletini, bayrağını çok seven bir yörenin insanlarıyız. Bizde cumhuriyetten önce de, sonra da vatan haini çıkmadı; çıkmayacaktır.'' Dünyada ilk kez özgürlük savaşında iki tane gönüllü piyade alayı çıkaran ataların torunlarıyız. Tarih boyunca bizde bayrak sevgisi doruklardadır. Bu sevgi dedelerimizden kalan en onurlu mirasımızdır. Bizde her zaman ''Aslan yürekli, çelik bilekli -şerefli Türk Ordusu'nda-  vatan sever subaylar yetişmiştir. Biz onlarla her zaman gurur duyduk. Bugün bu değerler suçlanıyorsa; bunda bir yanlışlık var diye düşünüyoruz. Bu yanlışlık delillerin toplanmasından mı, savunma haklarının kısıtlanmasından mı? Bizi inandırınız. İçimizde bir şüphe var. Bu şüpheyi ortadan kaldırınız. Bu istek bizim yasal hakkımızdır. Bu ''Sessiz Çığlığın'' amacı budur...

Tekrar etmekte yarar var. Trabzon'un, Karadeniz'in, Türkiye'nin en kültürlü, yüksek tahsil oranının en yüksek olduğu bir ilçenin bu çığlıklarına kulaklarınızı tıkamayınız. Bu ilçe ne zaman, nasıl hareket edeceğini çok iyi bilir. Bunun bilincindedir. Tahriklere kapılmaz; kapılmamalı!.. Ama bu Sessiz Çığlığın bir gün sesli çığlığa dönüşmeyeceğini kimse garanti edemez. ''Ankara uzak, ses gitmiyor.'' görüşüne katılmıyorum. Önemli olan o çığlığın sesini duymak, gereğinin yapılmasını sağlamaktır. Yüce Türk devletinin adalet terazisine inanıyoruz, güveniyoruz. Tüm halkımızın da bu düşüncede olabilmesi için bazı tereddütlerinin de ortadan kaldırılmasında yarar var diye düşünüyorum. Bir toplumdan sessiz çığlık sesleri geliyorsa; o ses ilgililerce duyulmuyorsa korkarım o kulaklar daha tiz seslerden rahatsızlık duyarlar. Esas endişe bu...