Koronavirüs pandemisi nedeniyle epeydir sahada canlı olarak Trabzonspor’u izleyememiştik. Önceki akşam Medical Park Stadyumunda Trabzonspor’umuzu canlı izleme fırsatı bulduk.
Hemen baştan şunu söylemeliyim ki Trabzonspor’un en itici gücü futbolcu falan değil taraftardır. Daha maçın başında bunun sahada oynanan futbola etkilerini bizzat gözlerimizle gördük. Avrupa’da taraftarın işini kolaylaştırmak için her türlü önlem alınırken ve artık ful statlarda maç oynanmaya başlanmışken, ülke olarak ne kadar geride kaldığımızı akşam bir kez daha gördük. Pandemide çok da iyi yerde değiliz ve bunun için millet olarak da çok fazla gayret göstermiyoruz. Her şeyi devletten bekliyoruz.
***
Gelelim maça...
Trabzonspor, istediğini almış olsa da futbol olarak bu sezon oynadığı resmi maçların en kötüsünü oynadı. Bundan seyircinin daha maçın başında konuyu futbolun dışına çıkarmasının da etkisinin olduğunu düşünüyorum. Çünkü seyirci “Yönetim uyuma taraftarın dışarıda” sloganları atarken futbolcu da doğal olarak kendini maça veremedi. Çünkü seyirci sahada olan bitenle çok ilgilenmiyordu!.. Bu da hem seyircinin hem de futbolcuların konsantrasyonunu bozdu.
İlk yarıda kötü oyuna rağmen soyunma odasına önde giren ekip Bekasetas’ın penaltı atışıyla 1-0’lık skorla Trabzonspor oldu.
***
İkinci yarıya açıkçası Gervinho- Cornelius değişikliği bekledik ancak olmadı. Buna rağmen ikinci yarıya ilk yarıdan daha iyi başladık. İkinci golü de “Bay Makine” Nwakaeme’nin şık vuruşuyla bulduk. Skor 2- 0’a gelince açıkçası fark açılır diye bekliyorduk. Ancak Sivasspor pes etmedi. Avrupa maçlarında olduğu gibi inatçı futboluyla Trabzonspor’un üzerine geldi. Bu noktada Abdullah Avcı oyuncu değişiklikleriyle hem skoru koruma hem de artırmak için müdahale yaptı ama ters tepti. Cornelius oyuna girdikten sonra kendisini besleyecek kanat oyuncuları vasat kalınca ya da olmayınca yeterli pozisyona giremedi. Sadece bir pozisyona girebildi onu da Bruno Peres hazırladı.
Sivasspor penaltıyla skoru 2-1’e getirince taraftar hop oturup hop kalktı ancak son 10 dakika kontrollü bir oyun ortaya koyan Trabzonspor maçı bu şekilde bitirmeyi başardı.
Şunu hemen söyleyelim ki hakemler geçen yıldan kaldığı gibi devam ediyor. VAR da bir işe yaramıyor. İş olsun diye kullanıyorlar. Trabzonspor aleyhine verilen penaltı çok ucuzdu. Verilen verilmeyen kartlar, verilen verilmeyen fauller... Hakem Abdülkadir Bitigen, gözlerinin önünde Bakesetas’ı boğazlayan kaleci Ali Şaşal’a az kalsın teşekkür edecekti. Belli ki bu yıl da çok zar geçecek... Trabzonspor’un rakibi çok!
***
Trabzonspor’un şampiyon olabilmesi için bu futbolunu daha geliştirmesi gerekiyor. Hemen her maçta gol yiyeceğiz bu belli. Bunun için de yediğimizden çok daha fazlasını atmalıyız. Defans bloğundaki uyumsuzluk böyle devam ederse çok sıkıntı yaşayacağız. Sol bek sorunumuz hala devam ediyor.
Bayrağa dönme meselesine gelince... Ünal Karaman’la başlayan ve gittikten sonra da devam eden bayrağa dönüş bu sezonla birlikte sona erdi. Hatta başka takımlarda da başlamışken, neden vazgeçildi bilmiyorum. “İstiklal Marşı okunurken protokole değil bayrağa dönülür.” Bunu bize ilkokuldayken öğretiyorlardı. Askerdeyken de söylediler. Çok üzgünüm...
İkide iki yapmak önemliydi. Yaptık. Sırada Giresunspor var. Bu maçtan da galip ayrılırsak artacak özgüvenimizle Galatasaray maçına çok daha rahat oluruz diye düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla...