Trabzonspor, yeni sezonda Süper Lig'deki ilk, UEFA Avrupa Ligi elemeleriyle birlikte dördüncü resmi maçına çıktı. Sivasspor karşısında 2 puan bırakıp döndü. Abdullah Avcı, Sivasspor karşısında yine galip gelemedi.

Trabzonspor’un karşısında 16 futbolcusu gitmiş, sadece 4 transfer yapmış bir Sivasspor vardı. Bu sezon 10 transfer yapan Trabzonspor ise geçen yılki on birinden 6 değişiklik yaparak çıktı sahaya. İşte bu Trabzonspor, o Sivas’a karşı ne üstünlük kurabildi ne de kazanmayı hak etti.

Bu kadar transfere rağmen geçen sezonun dahi nasıl gerisinde kalınıyor, anlamak mümkün değil. İlk yarıya bakıyorsun, Trabzonspor’un tek isabetli şutu var, o da Bardhi’nin frikiği. İkinci yarının sonlarına doğru da yine Bardhi’nin direkten dönen bir topu var. Başka bir şey de yok. İkinci devrede Trabzonspor reaksiyon gösterir diye bekliyorsun, oyuna yeni dahil olanlar oluyor ama temposuz ve ruhsuz oyun değişmiyor! Zaten üzerlerinde ruhsuz bir siyah forma da var ki sormayın gitsin!

Evet, sezonun başı; doğru organizasyonu kurmak zaman alabilir. Ama yaklaşık bir yıldır aynı hikayeyi dinliyor taraftar. Avrupa’nın birçok takımı gencecik çocuklarla güzel futbol örneği verirken bizim gençler sağa sola kiralanıyor. Sonra da emekliliği gelmiş adamlardan tempolu oyun bekliyoruz. Hem Abdullah Avcı hem de Ertuğrul Doğan’ın unuttuğu bir şey var: Trabzonspor, lige heyecan veren bir takımdır. Oyunuyla, inadıyla, coşkusuyla…

Ama gel gör ki Trabzonspor, epeydir vasat futbolu normal olarak benimsemiş bir takım imajı veriyor. Sonuç olarak; Sivas’ta da en çok Uğurcan’ın kurtarışlarıyla ön plana çıktığı bir oyun izledik. Geçen yıl sarıldığı santraforları bu yıl görmezden gelen Abdullah hoca, her zamanki gibi güzel günler için ‘biraz sabır’ diyor fakat sabır istemek için bile ufak da olsa sahada umut verecek bir şeyler üretmek ve göstermek gerekiyor.

Kulüp başkanına "Erdo", oyuncusuna "Ozi" demekle olmuyor!

Kalın sağlıcakla…