Geçtiğimiz sezondan kalan kötü futbolunu onca transfere rağmen sürdüren Trabzonspor, çok kolay bir rakip karşısında da olsa Avrupa defterini erkenden kapattı. St. Gallen’e penaltılarda elenen Trabzonspor’un bu futbolla Süper Lig’de en büyük hedefi ancak ilk beştir. Radikal değişiklikler yaşanırsa ona bir şey diyemem.

Maça gidemedik, televizyondan izlemek durumunda kaldık.

Herkes ilk maçtaki futbolun biraz gelişeceğini umuyordu ki daha kadrolar açıklanır açıklanmaz hayaller suya düştü. Trabzon’da öyle bir ilk yarı oynandı ki soyunma odasına 1-0 yenik gittiğimiz için mutlu olduk! Rakip St Gallen Avrupa’nın vasat kadrolarından birine sahip olmasına rağmen bizden daha iyiydiler. Çünkü bir oyun planları vardı, koordinasyon olarak hazırdılar. Birlikte oynama alışkanlıkları yani bir oyun ezberleri var ve bunu sahada çok iyi uyguladılar.

Bizde olmayan her şey onlarda vardı!

İnanır mısınız, St. Gallen önceki  gece ilk yarıda İsviçre’deki maçın bütününde buldukları pozisyonun iki katını buldular. Sadece attıkları gol bile bizim savunma zaafımızı anlatıyordu. Açıkçası oyunun en azından bir tarafını iyi oynasak iyimser olabilirsiniz. Ama nerde?

Ne hücumda ne de savunmada olmayınca ister istemez karamsarlık ağır basıyor.

İlk yarıdaki oyunu anlatmak için aslında Trabzonspor’un gol beklentisine (0.14) bile bakmak yeter!

Abdullah Avcı ikinci yarıya Cihan Çanak ve Malherio hamleleriyle başladı. Özellikle orta alanda Cihan’ın farkı hemen etkisini gösterdi genç yıldızın nefis şutunu kaleci kornere çeldi ve akabinde Enis’in nefis kafa golüyle 1-1’i ve de coşkuyu yakaladık. Ancak bu coşku uzun sürmedi

Son bölümde Draguş, Poyraz Efe ve Trezeguet ile tur için tüm ofansif hamleleri yapan Abdullah Avcı yine de rakip ceza alanında istediğimiz pozisyon zenginliğini yaratamadı. Ancak uzatma bölümünde atmaktan ziyade yememeyi önceleyen bir görüntü vardı takımda. Maçın kaderini penaltılar belirledi ve Avrupa defterini erkenden kapadık.

Sonuç olarak; Trabzonspor, tarihinin en pahalı kadrolarından biriyle Avrupa’ya kalamadı, üstelik de St. Gallen gibi sıradan bir rakibe karşı! Bu beceriksizlikten başka bir şey değildi. Kimse golcü alınmadı, 8 numara yoktu demesin. Organizasyon olmadıktan sonra hangi futbolcu bir takımı tek başına şampiyon yaptı bugüne kadar?

Beceriksizlik noktasında hiç ayrım yapamayacağım. Başkan, yönetim kurulu, hoca ve futbolcular bu beceriksizliğin mimarlarıdır. Maalesef taraftarın nemalanan bölümü de bu beceriksizliğe ortak olmuştur. Asıl olan ise Trabzonsporluluk ruhuna olmuştur. Marka değeri büyük yara alıyor.

Sinir olmamak elde değil…

Kalın sağlıcakla