Trabzonspor Süper Lig’de çıktığı dördüncü maçından da beraberlikle ayrılarak seriyi sürdürdü! Trabzonspor’un Kayserispor maçındaki ilk yarı performansı için ‘facia’ demek bile bize göre az gelir!
En önemli transferleri gibi görünen Banza, Cham ve Serdar Saatçi’den statü gereği Visca’dan da cezası gereği yoksun kalan Trabzonspor’un, Enis Destan’ın yokluğunda forvetinde kimin oynayacağı merak konusuydu. Açıkçası Poyraz sürprizi bekliyordum ama olmadı. Yine eksikliklerden dolayı Ali Şahin Yılmaz ve Salih Malkoçoğlu’nu da kadroda görmek isterdik doğrusu.
Şenol Güneş biraz da mecburiyetten olsa gerek Abdullah Avcı’nın rüyasındaki kadroyla dizdi takımını.
Başta da yazdığımız gibi Trabzonspor’un ilk yarıdaki görüntüsü berbat ötesiydi. Özellikle sol kanadı Kayserispor açısından otobana dönüşürken Mendy’nin stopere geçmesiyle birlikte ortasahası da yok oldu adeta. Sonradan oyuna giren Ozan’ın bitik görüntüsü kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
Defanstaki görüntü berbat ama önde de hiçbir şey yok. Biraz Cihan hareketli, Bardhi’nin direkten dönen bir topu var o kadar... Orsic, Draguş gibi ayağına baktığın oyuncular da hayalet gibi sahada geziyor. Açıkçası tüm bunlara bakınca, böyle bir ilk 45’i sadece bir gol yiyerek kapatmak Trabzonspor’un en büyük şansıydı.
İkinci yarıda Şenol Güneş gol için risk aldı ve arkayı boşalttı. Kayserispor da rahat rahat ikinci golü attı. Bazı bölümlerde tüm yük Mendy’ye o kadar bindi ki; geride kademeye de o girdi, topu da oyuna o soktu, rakip ceza sahasının çevresinde pas dağıtımını yapan da oydu.
2-0’dan sonra maç artık koptu derken yaşlı kurt Nwakaeme devreye girdi. Saha içi liderliğini tek başına üstlendi, herkesin ayağının titrediği anlarda ince işler yaptı. 89’da Umut Bozok geri dönüşün ateşini yaktı, uzatmalarda Nwakaeme’nin asistinde günün kötüsü Denswil golü attı ve takımını adeta ipten aldı.
2-0’dan maçı çevirmek elbette kıymetli ancak Trabzonspor’da takımın ve oyunun değişmesi için çok ciddi dokunuşlar gerekiyor.
Belli ki Şenol Güneş dik oynamak istiyor ama takım maalesef yan pas ve dinlenerek oynamaya alıştırılmış. Sezon öncesi yüklemesi buna göre yapılmış. Transfer edilen oyuncular da sanki bu sisteme motive edilmiş!
Şenol Güneş’in işi gerçekten zor.