Fransa’da düzenlenen 2024 Paris Olimpiyat Oyunları, ülkemiz adına tam bir fiyasko ile bitti. Toplam 8 madalya ile tamamladığımız olimpiyat oyunlarında sporcularımız, hiç altın madalya alamayarak tarihe adlarını "altın harfler" ile yazdırdılar. Tebrik etmek lazım.

Olimpiyat Oyunları'na bugüne kadar katıldığımız en yüksek sporcu sayısı ile katılmamıza rağmen, sporcularımızın 18 branşta yarıştığı hiçbir spor dalında birincilik kürsüsüne çıkamaması ayıp ötesidir. Demek ki yapılan bütün hazırlıklar bir yalandan ibaretmiş. Olimpiyatlar, spor müsabakalarının en üst zirve noktasıdır ve 4 yılda bir yapılır. Alınacak olan derece ve madalyalar çok değerlidir. 85 milyonluk Türkiye için 8 madalya bir başarı değil, aksine fiyaskodur. Bu madalyaların içinde bir tane bile altın yok.

Bu başarısızlığa bahane kimse üretmeye kalkışmasın. Bir ülkenin parasını böyle çarçur etmeye kimsenin hakkı yok.

Peki bu başarısızlığın hesabını kim verecek?

Bence başta Spor Bakanlığı, sonra yetkili federasyonlar. Hiç vakit kaybetmeden bu görevlerinden istifa etmeliler. Böylece bir nevi Türk halkından özür dilemiş olurlar. Ama "Sen de olmayacak şeyi istiyorsun" dediğimizi duyar gibiyim. Haklısınız; bizim ülkemizde herhangi bir başarısızlık durumunda sorumlu kişilerin istifa ettiği nerede görülmüş? İstifa kültürü gelişmemiş bir ülkeyiz.

Ne istifası, kaldığımız yerden devam mantığı her zaman galip gelmiştir.

Bir de olimpiyatları düzenlemek için talip oluyoruz. Oyunlarda böyle ultra başarısız olan ülkelere olimpiyat oyunları verilmez, verilmemeli. Zaten ben, bize olimpiyat oyunlarının düzenlemesinin verileceğini hiç sanmıyorum.

Yetkililerin çok kısa zamanda gereğini yapmalarını bekliyorum; günün moda tabiriyle görevlerinden affedilmelerini istemelerini umuyorum. Çünkü bu başarısızlığın anlatılacak bir yanı, ötesi berisi yok. Bu başarısızlığa bahaneler de yetmez. Türk sporunda baştan sona kadar bir temizlik olması şart. Olimpiyat Oyunları'nda alınan fiyasko ötesi başarısızlık, bunun için bulunmaz bir fırsat.