Her şeyden anlayan büyük düşünürler, milletin ana derdi “sözde” imiş gibi büyük akılları ile televizyonlarda “sözde” yorum yapıyorlar.
Bırakın Allah aşkına, Türkiye’nin meselesi bu mudur?
Sözde… kavramına eskiden beri gülerim. Sözde bilmem ne… Sanki başına sözde konulunca iş çözülüyor.
İşin sözüne değil özüne bakalım, özüne…
Gelişmiş devletlerde örneğin Almanya’da Japonya’da;
Halktan toplanan vergiler özde kutsaldır. Harcanan her kuruşun hesabı halka verilir.
Kadın hakları özde değerlidir ve özde uygulanır. Ülkenin çalışma sistemini, kreşini, bakım hizmetini, doğum iznini ona göre özde oluştururlar.
İmar kanunları özde değerlidir. Belediyeden imar komisyonundan rantlar icat etmezler.
Dereler özde değerlidir. Bir HES yapılacak yere 10 HES koyarak derelere, doğaya hoyratça davranmazlar.
Kanun ve mahkemeler özde bağımsızıdır. Kimse yargıçları davalar için aramaz, ayıp sayılır. Ülkelerinin kanunlarına özde uyulur. Herkes kanun önünde eşit olur.
Eğitim kalitesini artırmak için özde çalışmalar yapılır. Politik amaçlarla eğitim sistemi ile oynamazlar, özde eğitim yapmak isterler.
Üniversitelerine özde rektörler atanır. İyi söz dinlersin diyerek rektör atamazlar.
Üst düzey bilgi gerektiren banka kuruluşlarına özde yöneticiler atanır. Güreşçiyi banka yöneticisi, bankacıyı da güreş ringine çıkarmazlar.
Milletlerine yedirdikleri gıdaları özde denetlerler, onların ülkelerine giremeyen mandalinayı çocuklarına ve haklarına zehir olarak yedirmezler.
Medya organları özde bağımsızdır. Devlet bankalarından kredi alarak bir medya kuruluşunun satın alınmasını finanse etmezler.
Asgari ücret özde yaşam konforu sağlar, özde yoksulluğa mahkûm etmesin diye planlama yaparlar.
Milletvekillerinin adına kayıtlı arabaların radar cezaları silinmez. Vekil ile vatandaş aynı hızla ve kurallarla gider. Trafik kurallarına özde uyulur.
Milletin çiftçisi kaderine terk edilmez. Desteklerle bilimle çiftçilere özde sahip çıkılır.
Liste uzar gider. Sözde…Özde…