Her gün; yıllarca peşinden koşup, hayranlıkla izlediğimiz birçok sanatçı ve devlet adamının inanılmaz sapıklıkları ortaya çıkınca insanlar şaşkınlıktan ne yapacaklarını ve ne söyleyeceklerini unutuyorlar!
ABD'de pedofili, çocuklara yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturma suçlamasıyla yargılanırken hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein davasına ilişkin iddialar dünyada gündemi sarsmaya devam ediyor.
Kan dondurucu iddiaların yer aldığı dosyalarda prenslerden sanatçılara siyasetçilerden Mossad'a uzanan ifşalar yer alıyor!
Çocuk yaşta onlarca kız ve erkek çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan ve gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulunan Epstein'in dava dosyaları, olaylara ilişkin detayları ortaya koyuyor.
Dosyalar, Epstein'in fuhuş ağına, Ghislaine Maxwell, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'i savunması planlanan avukat Alan Dershowitz, modellik ajansı sahibi Jean Luc Brunel, bilim insanı Stephen Hawking ve birçok önemli şahsın dahil olduğunu ve Epstein'in cinsel istismar suçlarına ortak olduklarını gösteriyor.
Bill Clintın, İngiltere prensi Andrew ve sinemalarda, filmlerde dillere destan olan adı büyük, şahsiyetleri küçük onlarca sanatçı, artist ve devlet adamı da bu korkunç bataklığın içinde!
Belli ki; dünyayı parmağında oynatmak için Mossad kendi alçak emellerini gerçekleştirmek uğruna hayattaki bütün kötülüklerden yararlanmayı planlamış ve gereğini yapmış görünüyor.
Dünyada hayranlık uyandıran ünlüler ve etkili devlet adamlarının dahil edildiği bu tuzak senaryo da küçük yaştaki ve dünyanın muhtelif ülkelerinden kaçırılan ve ailesinden koparılan onlarca kız ve erkek çocukları başrol oyuncu olarak kullanılmış ve mağdur edilmişlerdir. Tecavüzcülerin bütün kaçamaklarının en ayrıntılı videoları çekilmiş ve günü geldiğinde İsrail’in aleyhine olabilecek gelişmeleri engellemek için maharetle kullanılmıştır.
Sadece Amerika’da değil, dünyadaki bütün hedef ülkelerde uygulanan bu ahlaksız çalışmalar ile varlığını devam ettirebileceğini düşünen devletler ve de teşkilatlar eninde sonunda “Sodom ve Gomore” şehirleri gibi yok olup gideceklerdir.
Hatırlanmalı ve unutulmamalıdır ki; bizde de bir zamanlar FETÖ’nün uyguladığı benzer, bu alçak metot ile birçok masum insanımızın; kimileri makamından ve kimileri de hayatından edilmiş, toplum büyük bir korku ve endişe içerisine sürüklenmişti! Stajını Amerika’da yaptığı bilinen bu ahlaksız zihniyetin temsilcisine de bu gün boşuna ayni ülkenin sınırları içerisinde ve koruması altında konforlu bir hayat yaşatılmamaktadır!
Dünya insanlığı şimdiler de büyük bir ahlak bunalımı yaşamaktadır. Cahiliye dönemi Arapların yaşantılarının bile gerisine düşen bu hayat tarzından nemalananların oyunlarına gelmeden bu coğrafyada varlığımızı devam ettirmek zorundayız. Çünkü bizim gideceğimiz başka bir vatanımız yoktur!
Bunun için, her türlü yönetim kurumlarının sorumluluğuna getirilecek insanların, siyasi mensubiyetlerinden önce; kabiliyetleri, ahlakları ve zaafları yönünden çok iyi incelendikten sonra göreve atanmaları hayati derecede önemli görülmelidir.
“Lolita ekspresi” adıyla ifşa olan bu rezilliklerin en önemli aktörleri ne yazık ki bu gün; dünya da hayranlık duyulan ünlü artist ve sanatçılar ile devlet güçleriyle dünyayı yöneten insanlardır!