İmamoğlu En Hızlı Trabzon’da Politikleşti: Karaoğlan’dan İmamoğlu’na Trabzon’da CHP

AK Parti iktidarı CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu bir süredir hem medya gücüyle abluka altına almaya, hem de yargı eliyle köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.
İmamoğlu 2014 yılında Beylikdüzü’nde, 2019’da da İstanbul’da üstelik iki kez yerel seçimlerden iktidar bloku karşısında zaferle çıkmıştı. Son yerel seçimlerde İstanbul’da bir kez daha kazanması, İmamoğlu’nun kendisinin de ifadesiyle AK Parti ve Erdoğan karşısındaki dördüncü sandık zaferiydi.
Nitekim İmamoğlu’na orantısız gücüyle abanan iktidarın kıskaç harekatı, bu son seçim galibiyetinin ardından hızlandı. Bunda, Ekrem İmamoğlu’nun yeni bir heyecan getirdiği CHP’nin oylarını son seçimde bütün Türkiye’de yükselttiğinin düşünülmesi de etkili oldu.
İmamoğlu, meşruiyeti tartışmalı soruşturma ve davalarla siyasi yaşamının tehdit edildiği bu kritik günlerde Trabzon’da 15 Mart Cumartesi akşamı tarihi bir miting yaptı.
Trabzon’da partilileriyle yapacağı adaylık toplantısını, kendisine bir salon verilmediği için, Ortahisar Belediyesi’nin önüne aldırdı. Ortahisar’daki bu toplantı Trabzonluların, beklentilerin bile üzerinde kitlesel katılımıyla büyük bir mitinge dönüştü. Bu durum önce alandaki pankartlarda ve sonra da sosyal medya paylaşımlarında “alın size salon” sözleriyle de sloganlaştı.


İmamoğlu’nun bu mitingine, ilerleyen yıllarda, içinden geçtiğimiz günleri anlatacak dönem panoraması niteliğindeki bir belgeselde mutlaka değinilecek.
Öte yandan Trabzon’u, yabancısı olmadığı kamuoyu gündemine yeniden taşıyan mitingin, kentteki siyasi mücadeleye ilişkin birikimi göstermesi bakımından da bir önemi var.
Aslında Trabzon, Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren siyasetin hep canlı ve siyasi tartışma kültürünün gelişmiş olduğu bir şehirdi.
Bugüne benzer şekilde, 1950’lerden itibaren iktidar ve muhalefet arasındaki çekişme Trabzon’da hayli heyecanlıydı. Önce CHP ile DP ve sonraki yıllarda da bu partilerin geleneğini sürdüren siyasi partiler arasındaki mücadele şehirden ülke gündemine taşınıyordu.
Trabzon’daki milletvekili aday listeleri siyasetin “yıldız savaşları” gibiydi.


Örneğin 1954 seçimleri.
Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Trabzon mebusu olarak yer almış ve Recep Peker hükümetinin istifasının ardından 1947-1949 yılları arasında Başbakanlık görevinde bulunmuş olan Akçaabatlı Hasan Saka bu seçimlerde  CHP Trabzon adayıydı.
Paris’te hukuk doktorası yapan, YÖN dergisi kurucularından Cemal Reşit Eyüboğlu ile
 İtttihat ve Terakki liderlerinden Hacı Ahmet Barutçu’nun oğlu Faik Ahmet Barutçu CHP adayıydı.
İdmanocağı kulübünün efsanelerinden, önceki TFF başkanlarından Hasan Polat 1957 seçimlerinde DP milletvekili seçilmişti.
 Demokrat Parti’nin zaferiyle sonuçlanan bu seçimlerde de bir önceki seçimlerde olduğu gibi eski başbakan Hasan Saka ve Cemal Reşit Eyüboğlu yine Trabzon’dan adaydılar.
Bu seçimlerde ayrıca  Öymen ailesinden, CHP’nin önceki genel başkanlarından gazeteci yazar Altan Öymen’in babası, Trabzon İdmanocağı kulübünün kurucularından Hıfzırrahman Raşit Öymen ile daha sonra CHP hükümetlerinde bakanlık görevi alacak olan, Trabzonspor kulübünün önceki başkanlarından Sadri Şener’in babası  Ahmet Şener de CHP’nin Trabzon listesindeydi.

Trabzon, ülke kamuoyunda sadece futboldaki başarılarıyla değil, siyasal yaşamın önemli aktörlerinin mücadele sahası olmasıyla da gündemdeydi.
Hatta biraz daha geçmişe gidersek, daha 1912 seçimleri sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasındaki siyasi mücadele yerel basında büyük bir heyecanla takip ediliyor, bu siyasi rekabet sosyal hayata da yansıyordu.
Trabzon’da Muhalefet İttihat ve Terakki’den Beri Güçlü
Osmanlı’nın son yıllarında Trabzon’da yayımlanan ve iki partinin sözcüsü durumundaki Tarik (Hürriyet ve İtilaf Fırkası) ve Meşveret (İTC) gazetelerinin dahil olduğu güçlü bir entelektüel ve siyasi tartışma kültürü oluşmuştu.
1912 seçimleri yaklaşırken Trabzon vilayeti Hürriyet ve İtilaf muhalefetinin en güçlü olduğu yerlerden biriydi.

Trabzon’da muhalefet hem İttihat ve Terakki’ye, hem de CHP’ye karşı güçlüydü.
Muhalefet kültürünün çok canlı olduğu Trabzon’da, muhalif siyasetçi İmamoğlu’nun mitingi bu nedenle tarihsel açıdan anlam yüklüydü.
İmamoğlu’nun Trabzon’daki kürsü  konuşması ve halka ilişkiler  performansı sıra dışıydı.
 İmamoğlu’nun mizacı ve bireysel özelliklerinden de kaynaklanan kitle iletişimi başarısı, zaten uzun süredir, deyim yerindese “toplam kalite yönetimi” başarısı vaat ediyor. Metne bağlı kalmadan, prompter olmadan yaptığı konuşması da... Kentin ve bölgenin gerçek sorunlarına odaklanan güçlü bir içeriği vardı bu mitingdeki konuşmasının da.
İmamoğlu’nun beden dili, rahatlığı, esprileri, benzetmeleri ve ironileri kadar, siyasi semboller dünyasına yaptığı göndermeleri de daha çok konuşulacak.
Trabzon’da konuşmasını yaptığı kürsünün kurulduğu alan, çocukluğunun geçtiği mekanlara, bu mekanları eliyle işaret ederek gösterebilecek denli yakındı. Memleketinin çok iyi tanıdığı insanlarına hitap ediyordu. Şehrin en önemli kurumu  Trabzonspor’un basketbol takımını kurmuş, Trabzonspor futbol takımında da yöneticilik yapmıştı. Tarihi Trabzon Lisesi’nden mezundu, şehirde ticaret yapmış, kendi köylerinde de yaşamıştı…Bu yüzden kitle iletişiminde baştan avantajlı olduğunu düşünenler olabilir. Ancak Trabzon’un, keskin önyargıların anavatanı olduğu ve kentin sosyolojik yapısı ile içinden geçilen konjonktür birlikte düşünülürse, İmamoğlu’nun başarısı daha iyi anlaşılır.   
Ekrem İmamoğlu’nun CHP genel merkezindekiler de dahil, salon ve açık hava toplantılarında bir süredir görmeye alışık olduğumuz iletişimsel vizyonu, Trabzon mitinginde de fazlasıyla göze çarptı.
Ortahisar Belediyesi’nin önündeki meydan düzenlemesinden, televizyon kanallarına sinyali gönderilen yayının kamera hareketlerine, rejisine kadar, CHP’nin siyasal iletişim paradigmasına bir vizyon eklendiği bir kez daha ortaya çıktı.
İmamoğlu En Hızlı Trabzon’da Politikleşti
Ekrem İmamoğlu’nun havaalanından Faroz’a, oradan Ortahisar’a, Trabzonlularda yarattığı coşku büyük bir umudu temsil etti.
İmamoğlu’na destek için şehir dışından gelen Trabzonlu siyasetçiler de bu mitingin sıradan bir aday adaylığı toplantısının sınırlarını aşmasında etkili oldular.
Eğitim ve kültür alanlarında ulusal ve uluslararası projeleriyle dikkat çeken, CHP genel merkezinin anketinde memnuniyet oranı en yüksek belediye seçilen Mersin Yenişehir Belediyesi’nin Sürmeneli Başkanı Abdullah Özyiğit, CHP PM üyesi Ecevit Keleş, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ile pek çok Trabzonlu ve Karadenizli siyasetçi Ekrem İmamoğlu’na destek için Trabzon’daydı.
1970’lerde, sermayenin saldırısı altındaki emekçi kitlelerin ve yoksulların umudu haline gelen “Karaoğlan Ecevit”ten sonra Trabzon’da ilk kez bir CHP’li siyasetçi, bir dalga halinde bu kadar büyük bir coşku ve umut yaratmış oldu.
Trabzon’da önce “bizim uşak” metaforuyla sahiplenilmişti İmamoğlu. Folklorik alt metinlere sahipti “İmamoğlu” gerçeği. Bu son mitingde ise CHP’liler tarafından “iktidar, iktidar!” sloganlarının atıldığı alandan başlayarak bütün kente politik anlamlarıyla yayıldı Ekrem İmamoğlu olgusu.
İmamoğlu’nun artık siyasi mücadelenin önemli bir figürü olarak kentte, CHP’liler dışında da hızla politikleştiğini, politik bir etki yarattığını görmek mümkün.
O artık Şenol Güneş’in yerine geçmek isterken İBB Başkanı olan Trabzonlu bir siyasetçiden çok, tüm Trabzonlular için gücü inkar edilemez bir politik şahsiyet.
Halk adına yapılan siyasal mücadelenin temsilcisi ve üstelik Trabzonlu ama ulusal bir kahramana dönüşmek üzere. Bu durum aynı zamanda onun imajının, sivilden siyasal olana en hızlı şekilde Trabzon’da dönüştüğünün de işareti.
Bu aslında siyasetin, salonlara sıkıştırmak yerine neden sokağa, alanlara, meydanlara taşınması gerekliliğinin de sağlaması sayılmalı ki bu da başka bir tartışmanın ve yazının konusu.