Rize’de gerçekken, “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’ denilebilecek kritik bir 90 dakika oynandı. Çaykur Rizespor, ikinci yarıdaki inanılmaz kötü performansıyla birlikte 20 puanda kalmış ve eğer bu maçı da kaybederse küme düşme yolunda artık kurtuluşu mucizelere kalmış bir ekip durumuna düşecekti. Trabzonspor ise ikinci yarıda yakaladığı inanılmaz çıkışla birlikte bir anda kendini Avrupa için yarışır bir noktada bulurken özellikle Fenerbahçe ve Antalyaspor’un haftayı 3 puanla kapatmasıyla birlikte sahadan mutlak galibiyetle ayrılması şart olan bir durumdaydı.
İki takım için de bıçak sırtı bir karşılaşma oynanacaktı. Rekabet sahada olmalı, saha dışındaki dostluk ise sonsuza kadar sürmeliydi. Galatasaray maçında 3 futbolcusu cezalı duruma düşen Trabzonspor’da Ersun Yanal, zorunlu olarak Matus Bero, Zeki Yavru ve Jan Durica değişiklikleri yapmıştı. Bunun dışında kadroda her hangi bir oynama yoktu. Ancak bu 3 değişikliğin takıma nasıl yansıyacağı önemliydi.
Maçın ilk dakikalarında iki takım da çok pas hatası yaptı. İlk tehlikeli atağı ev sahibi ekip geliştirdi ve penaltı noktasının üzerinde Nosa’nın Onur ile karşı karşıya vuruşa hazırlanırken, Zeki Yavru’nun stoperlerin hatasını kapatarak bu oyuncuyu rahatsız etmesi belki de net bir golü önlemesine neden oldu. Hemen ardından Okay ile tehlike yaratan Trabzonspor’du. Bordo-Mavili ekibin oyuna ağırlığını koyması beklenirken, özellikle çıkışlarda taptırılan toplar tehlike olarak geri döndü. Bu noktada stoperlerden Durica oyunun ilk bölümünde maç eksikliğinin verdiği acemilikler de tehlikelerin boyutunu büyüttü ama ev sahibi adına sonuç üretmedi.
DURİCA’NIN KOLUNA ÇARPAN TOP PENALTI VERİLEBİLİRDİ
Maçın bu bölümlerinde Çaykur Rizespor daha etkili gözükürken, kaleci Gökhan’ın arkadaşının attığı topu acemice elle tutması ve kazanılan çift vuruşta Zeki Yavru’nun sert şutunun Dame N’doye’ye çarparak golle sonuçlanması Trabzonspor adına büyük bir ikramiyeydi doğrusu… Bu golden sonra Çaykur Rizespor baskı kurmak isterken, Bordo-Mavili ekip ise hızlı hücumlarla gol aramak istedi. Ancak iki kalede de mutlak nitelikli pozisyon yok denecek kadar azdı.
Maçın 43’üncü dakikasında Olcay’ın büyük hatasıyla birlikte bir anda kale sahasının içinde topla buluşan Edomwayi’nin sert vuruşunda Okay’ın kademeye mükemmel girmesi beraberlik golünü engelledi. Çaykur Rizespor’un kullandığı kornerde topun Durica’nın önce omuzuna vurması, buradan süzülüp koluyla teması bana göre penaltı kokuyordu ama hakem Halil Umut Meler, ‘devem’ kararını verdi.
İkinci yarıda tam bir Çaykur Rizespor hakimiyeti vardı ve Trabzonspor adeta abandone olmuş boksör gibiydi. Bordo-Mavili kale ablukaya alınmıştı. İkinci yarının flaş ekibi sadece topu karşılamaya ve rakibin boşluklarından yararlanarak hızlı atak denemeye çalışıyordu. Bu noktada birkaç net pozisyon da yakalamadı değil ama Rodallega, Bero ve Yusuf Erdoğan’ın beceriksizlikleri farkın açılmasına engel oldu. Fakat bu 45 dakikanın içinde kaleci Onur Recep Kıvrak, Jancker’in iki mutlak gollük pozisyonunda kalesinde devleşirken özellikle 90+4’ncü dakikada da yine takımını kurtaran isimdi.
HAKEM SKORA ETKİ EDEN HATALAR YAPTI
Karşılaşmanın 84’ncü dakikasında Kweuke’nin altı pasta bomboş kötü vuruşu da skoru belirleyen faktörlerdendi. Maçın sonlarına doğru kaleci Gökhan’ın ceza çizgisinin biraz arkasında Yusuf Erdoğan’a hareketi bana göre penaltıya çok yakındı. Bir de Bero’nun elle topu kontrolü vardı ve bu da sarı kart gerektiriyordu. Yani Slovak oyuncu ikinci sarıdan kırmızıyı görmeliydi. Hakem bir bütün olarak bakılınca maçın skoruna etki eden bir yönetim gösterdi. Trabzonspor ikinci yarının en kötü futbolunu oynarken, bir şans golüyle birlikte 3 puanın sahibi oldu. Başta kaleci Onur Recep Kıvrak ve Okay Yokuşlu olmak üzere, Zeki Yavru da öne çıkan isimlerdi. Ancak karşılaşmanın skorunu belirleyen kalecilerdi.
Onur mükemmel kurtarışlarıyla farklı yenilgiden aldığı takımının 1-0 kazanmasına sebep olurken ,Gökhan ise büyük bir hata ile Çaykur Rizespor’un gol yemesinin baş mimarıydı.
Yani bu skor kaleci farkıydı.
