Tarih milletlerin sosyoloji laboratuvarıdır. Orada çok renkli yaşanmışlıklar bulabilirsiniz. Toplumlara yol gösteren, onları sevk ve idare eden ve milletlerin gönlünde silinmeyen izler bırakan liderler ile de karşılaşmanız her daim mümkündür. Bu liderler otoriterlikleri ile değil de, genellikle milletlerinin emrinde olan, alçak gönüllü ancak; vatan ve millet söz konusu olduğu zaman bir o kadar cesur ve kahraman insanlardır. Yeri geldiğinde; Yunusça susmasını bilip, yeri geldiğince Atatürk gibi haykıran yiğitlerdir. Okudukça, öğrendikçe iç dünyamızı aydınlatan ve yakın tarihimizin fırtınalı durumlarında “deniz feneri” gibi, toplumlara yol gösteren ve en önde giden bu insanlardan, bizi en çok etkilemiş olan ve etkilemeye de devam edenlerin bazılarından bahsederek, hafızalarımızı tazelemek istiyorum.

Cehar Dudayev:

Cevher Dudayev 15 Şubat 1944’te Çeçenistan’ın Yelhoroy Köyü’nde Musa ve Rabia Dudayev çiftinin 13. çocuğu olarak dünyaya geldi. 27 Şubat 1944’te henüz kundaktayken Kazakistan’a gönderildi. 1957'deki geri dönüşüne kadar da Çimkent şehrinde yaşadı. Ortaokulu eğitimini Sibirya'da tamamladı ve Tambov Hava Harp Okulu’na girdi. 1966 yılında Uzun Mesafe Uçak Pilotluğu ve Mühendisliği Okulu’nu, devamında da Gagarin Hava Harp Akademisi’ni bitiren Dudayev, 1. Sınıf pilot ve mühendis unvanını kazandı.

SSCB hükûmeti tarafından kendisine 12 madalya verildi. Tümgeneralliğe terfi etti. Stratejik Hava Kuvvetleri'nde tümen komutanı olarak atanan ilk Müslüman oldu.1989'da Estonya'da stratejik hava kuvvetleri filoları komutanlığında görev yaparken Baltık Ülkeleri'nde başlayan bağımsızlık hareketlerinin kuvvet kullanılarak bastırılması için Moskova'dan emir aldı ancak bu emri yerine getirmedi. Moskova bu itaatsizliği üzerine Dudayev'i ceza olarak askerî birliği ile birlikte Grozni'ye sürgüne gönderdi. Dudayev, ordudaki görevinden 1990 yılının Mayıs ayında istifa etti.

Kasım 1990'da toplanan Çeçen Halkı Milli Kongresi'ne davet edildi ve sonradan “Çeçen Milli Kongresi” adını alan bu halk meclisinin icra heyeti başkanlığına seçildi.

19-21 Ağustos 1991'de Gorbaçov'a karşı başarısız darbe teşebbüsü sırasında darbecilerin karşısında yer aldı. Sonrasında, darbecilerle işbirliği yapan Çeçen-İnguş Cumhuriyeti hükûmetini düşürmek için başlatılan halk hareketinin başına geçti. 27 Ekim 1991'de yapılan seçimlerde %85 oranında oy alarak Çeçenistan Cumhurbaşkanlığı'na seçildi.

Cevher Dudayev, Rusya'nın 11 Aralık 1994 tarihinde Çeçenistan'a karşı başlattığı askerî harekâta karşı cihat ilan etti, Dudayev'in liderliğindeki Çeçen halkı, iki yıla yakın bir süre devam edecek çatışmalara başladı.

Cevher Dudayev, 21 Nisan 1996'da Rus bir senatörle telefonda görüşürken telefon sinyalinden konumu tespit edildi ve lazer güdümlü savaş uçağı füzesiyle öldürüldü. Ölümünün ardından Rus asıllı eşi Alla Dudayeva, Cahar Dudayev'in mücadelesini anlatan "Milyon Birinci" isimli kitabını yazdı. Kitap, Türkçeye de çevrildi. Kitap, ismini Reuters ile yaptığı röportajda söylediği, “Çeçenlerin bir milyon generali var, ben milyon birinciyim” sözünden almıştı.

Yani demek istemişti ki; her Çeçen bir liderdir. Tıpkı Anadolu bozkırlarının gür sesi, Kemal Atatürk gibi, o da bağımsızlığını verdiği milletini değerli kılıyordu. Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk; “Bir Türk Dünyaya Bedeldir.”
İşte bu kadar.