EL ELE GÖNÜL GÖNÜLE!
“Gidiyoruz şampiyonluğa” diyerek söze bir giriş yapalım. Çünkü inanmış bir başkan, teknik adam ve futbolcunun yanında muhteşem bir taraftar. Bu halkaları birleştirdiğinizde en zor görünen engellerin nasıl aşılacağını Fenerbahçe maçında tüm çıplaklığıyla görüldü. Yeter ki o Trabzonspor’un formasını giyen çocukların arkasında hepimiz kapı gibi duralım, safları sıklaştıralım ki üzerimize üzerimize savaş baltalarını çıkarıp gelenlerin önünde çelik gibi olalım. Bunu yaptığımız sürece işte bu fotoğrafta olduğu gibi, “El ele gönül gönüle” şampiyonluğa gitmemize hiçbir güç mani olamaz.
ON NUMARALI İŞ!
Bana göre altın kuraldır; ‘işini severek yapan için başarı kaçınılmazdır.’ Tıpkı Fenerbahçe derbisinde Abdulkadir Ömür’ün ortaya çıkardığı güzel iş gibi. Adam var olduğu, uğruna milyon euroların ayağına serildiği, forma numarasının yükünü taşıdığı on numaralı pozisyonda derbi maçta döktürdü de döktürdü. İşte ben buyum dedirtti. Onu değerli kılan yerde kendini gösterdi. Bana göre Trabzonspor’un zaferinin altına imzasını koyan gizli kahramandı. Bakın ikinci ve üçüncü golün gelişine, onun izlerini taşıdığını görürsünüz. On numaralı bir iş çıkardığını da anlarsınız. Sen böyle oynadıkça hem sen büyüyeceksin, hemde takım hedefine yürüyecek. Bizde seni keyifle izlemeye devam edeceğiz.
NE GÜZEL TABLO!
Trabzonspor, Fenerbahçe’yi devirerek liderlik koltuğuna oturması birilerinin ne kadar zoruna gitmiş. Derbi maçı sonrası ağlamaklı gözlerle, feryat figan ederek havaalanında nara atanları görmek inanın bir kez daha Trabzonsporlu olduğumdan gurur duydum. Hiçbir deplasman maçı sonrası Fenerbahçe yenilgiye kılıf arayarak işi şova dönüştürmemişti. Havaalanında ellerinde megafonla umut tacirliği yapan mı ararsınız, oturdukları koltuklardan ahkam keserek Trabzonspor’un zaferini gölgelemek için kırk takla atan mı ararsınız bilemem. Her şey net. Valla ne yalan söyleyeyim bu tablo keyifle izleniyor. Diyeceğim o ki bu Trabzonspor birilerini rahatsız etmeye, birilerini çıldırtmaya devam edecek.
TEK SES TEK YÜREK
Fenerbahçe maçının sonucu kadar en çok merak edilen konuların başında taraftar gruplarının nasıl bir sınavdan geçeceğiydi. Gözlerimiz saha içerisinde olduğu kadar tribünlerdeki tek seslik korodaydı. Taraftar nasıl tepki verecek, nasıl takımı ateşleyeceği inanın herkes kadar benimde merak ettiğim konuların başındaydı. Ancak gördüm ki görevlerini eksiksiz yerine getiren bir taraftar topluluğu Akyazı’da yeri göğü inletti. Trabzonspor’un kazandığı penaltı öncesinde uğultu ve ıslıklarıyla uyuyan hakemi bile kendine getirdi. Taraftarın Trabzonspor için ne kadar önemli olduğu gerçeğini bir kez daha Fenerbahçe maçında gördük. İki sezon önce Başakşehir’e kaptırılan şampiyonlukta keşke taraftar olsaydı demekten kendimi de alamıyorum.