Süper Lig’e veda eden Adana Demirspor karşısına mutlak galibiyet parolasıyla sahada yer alan Trabzonspor’da, Rizespor maçı kadrosunda görev yapan dört futbolcu yedek kulübesine çekilmişti. Maçın ilk dakikalarında rakibini hafife alan Trabzonspor, ne alan savunmasında ne de rakibini organize hızlı ataklarla bunaltabildi. Haliyle oyunu kontrol altına almakta zorlanan bir takım kimliğine büründü Bordo-Mavililer.

Her geçen dakikada rakibinin direncini artıran ev sahibi takım, ilk yarıyı diğer takımların üç-dört gol yediği karşılaşmalardan farklı olarak oyuna ortak olarak geçirdi. Ne var ki, ilk yarıyı son dakikada Banza’nın kafa golüyle önde tamamlayan taraf Trabzonspor oldu. Ligin bu dönemlerinde alt sıralarda düşme tehlikesi yaşanırken, üst sıralarda yer kapma mücadelesi veren takımlar için ikinci yarıya biraz daha üstün giren Trabzonspor adına bu üç puan gerçekten çok değerliydi diyebiliriz.

Diğer türlü, böyle bir oyunla... Küme düşmeyi garantilemiş Adana Demirspor’a karşı futbolda her şey mümkündür mantığını da düşünürsek alınacak bir beraberlik ya da mağlubiyet, Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer alacak türden bir sonuç olabilirdi. Sonuç olarak iyi bir futbol, dirençli bir futbol sergileyemedik. Bu maçın ardından Türkiye Kupası’nda oynayacağımız Göztepe maçı, futbolcularımıza ve teknik heyete göstermiştir ki biz ne düşünüyorsak, rakip de onu düşünüyor.

Bu futbolla Göztepe maçı handikaplı geçer. Zira ligde bulamadığımız huzura Türkiye Kupası’nda da bu şekilde ulaşamayız. Adana Demirspor maçı başka, Göztepe maçı bambaşka olsa da hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyor. Onun içindir ki Göztepe maçı bir sezonluk maçtır. Şimdiden kazanma arzusunu ve takım birlikteliğini üst seviyede tutmanın idraki içerisinde olan bir oyuncu grubuna ihtiyaç vardır.

Sonunda sadece galip geldik. Bu zamanda alınan üç puan da çok değerlidir.