Pusuya yatmış çakallar nasılda kendilerini belli ediyor. Gözünü kin bürümüş, nefretini kusmak için sırtlanlar, çakal kimliği ile harekete geçiyorlar. Deli dana gibi bir sağa, bir sola savrulup duruyorlar. Bu çakal ve sırtlan sürüsü ‘çamur at izi kalsın’ yolunu seçerken aslında baştan aşağıya pisliğe battıklarını göremezler, anlayamazlar. Onlar için bu durum yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bu tip çakallar ve sırtlanlar, kendini kral gibi zanneder ama çıplak gezdiklerinin farkında bile olamazlar. Böyle sünepe gibi yaşayıp giderler.
Evet... Bu çakal kılığındaki sırtlanlar ağızlarından salyalar akarcasına Trabzon’un iki vatanseveri Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı Trabzonspor üzerinden karalama kampanyasına acımasızca, insafsızca çanak tutuyor. Türkiye’nin refaha ulaşması için gece gündüz çalışan Albayrak ve Soylu’nun arasına fitne tohumlarını ekmeye çalışıyorlar. Daha önce bu tür girişimlerde bir çok kez bulunuldu ama her defasında ağızlarının paylarını alıp arkalarına bakmadan kaçıp gittiler.
Yıllardır dış güçlerin Türkiye’yi kendilerine bağımlı olması için iki yönden operasyon çekme uğraşında olduğunu bilmeyenimiz yoktur ama ben yine de hatırlatayım. Biri ekonomi, diğeri ise terör belasıyla Türkiye’nin bağımsızlığını elinden alma uğraşında olanlara karşı Türkiye dimdik ayakta duruyor. Bunda başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, altını çizerek söylüyorum aslan payının TRABZONLU Berat Albayrak ve Süleyman Soylu olduğu gerçeğini kimse inkar edemez. Hani deriz ya ‘Türkiye’nin T’si Trabzon’ olduğunu. Trabzon şehrinin de Türkiye’den bir farkı yok. Türkiye’nin dünyada söz sahibi olmasını engellemeye çalışan şer odaklarının olduğu yerde Trabzonspor’un da ligde iyi yerlere gelmesini hazmedemeyen bir güruh mevcut.
Şimdi ise Trabzonspor’daki teknik adam değişikliği konusunda Albayrak ve Soylu’nun hedef alınmasını ben bir Trabzonsporlu olarak asla kabul edemem. Bordo-Mavili ekibin ekonomik darboğaz nedeniyle adım atamayacak bir duruma geldiği dönemde hızır gibi yetişerek Trabzonspor için elini değil gövdesini ortaya koyarak nefes almasını sağlayan Bakan Albayrak’ın hakkını bu camia nasıl ödeyebilir. Her yerde Trabzonsporlu olduğunu göğsünü gere gere haykıran bizden biri olan Soylu’yu nasıl bağrımıza basmayız, onlara kalkan olmayız.
Ben bunu bilir bunu söylerim. Trabzonspor’un menfaati için bir taş koyanın yanında olmamız gerekir. Biz büyüklerimizden böyle gördük. Yalanlarla, dolanlarla, iftiralarla aslan yürekli iki bakanı karşı karşıya getirme çabaları içerisinde olan çakallara en güzel cevabı vermesi gereken Bordo-Mavili camiadır. Şehrin ana damarı Trabzonspor. İşler iyi gittiği zaman insanların yüzünde açan mutluluk herşeye bedel. Ve şuanda Bordo-Mavililer hedeflediği yolda başı dik bir şekilde ilerliyor.
Ne zaman şampiyonluk havasına girdiğimiz dönem olsa Trabzonspor düşmanları harekete geçiyor ve düğmeye basarak kulübü aşağıya çekmek için binbir oyun ortaya koyuyor.
1996-2005-2011 yıllarında böyle olmadı mı? O yıllarda hortlayan bu ayak takımı 2020’de kirli planlarını hayata geçirmenin derdinde şimdi değil mi? Ama bu kez yemezler. O nedenle uyanık olacağız. Ayak takımına karşı topyekün kenetleneceğiz.
Son söz olarak şunu söylüyorum ki; Trabzonspor’un başarısı için kalbi çarpan İKİ YÜREKLİ BAKANIMIZIN arasına fitne sokmaya çalışanlar iyi bilsin ki BAŞARAMAYACAKSINIZ. Trabzonspor’u kendi çocukları gibi sahiplenmiş bakanlarımızın o içlerindeki heyecanı yok edemeyeceksiniz. Gururla Trabzonspor diye haykırmaya devam edecekler. Şer odakları şunu unutmasın ki ÇAKALLAR İSTEDİ DİYE ASLANLAR ÖLMEZ...