Akçaabat Köftesinin “coğrafi işaret belgesi” var.
Para basacak belgeyi sanki duvara asmak için aldık.
Belgenin arka planına “teknik desteği”; Akçaabat Kırsal kalkınma Planını;
Kırsal Kalkınma için de mühendisleri, ziraatçıları, veterinerleri ve hatta sosyologları ekleyebilseydik;
Akçaabat’ın her karış toprağı değerli olur, Köftenin Coğrafi İşaret Belgesi o zaman para basardı.
Belgeyi veren Türk Patent Enstitüsünde bile o yıllarda net bilgi eksiği vardı.
Teknik desteğin “Coğrafi işaretin arka planı” demek olduğunu;
Köftenin etini sağlayacak “Akçaabat’ın Kırsal Kalkınma Planını” istemedi.
Son olarak para basacak Akçaabat Köfte Akademisini (okulunu) bile kuramadık.
Kırsal kalkınmayı hayata geçirme iddiasındaki yerel yönetim ile Kamu Otoritesi;
“Coğrafi İşaret Belgesi”ni sanki duvara asmak için almış.
Tersi olsaydı, işte o zaman Akçaabat’ın yaylası, Orta Mahallesi ve sahili de gerçekten para basardı.
Siyaset yerelleşmeli ve sivilleşmeli
Bu seçim döneminde hiçbir siyasetçiden  “Coğrafi İşaret Belgeli Akçaabat Köftemizin”  kekik kokulu olarak tanımlanan eti ve sütü (terayağı) için bir tek cümle duymadım.
Tersi olsaydı Akçaabat Şinik’de “hayvancılık OSB”yi çoktan kurmuş olurduk.
Marka kent Trabzon iddiasının bir kenarında da, Akçaabat Köftesinin global bir ürün haline getirilmesi planı olurdu.
Maalefes noksan bilgi her işimizde.
Türk Patent Enstitüsü (TPE) noksan bilgi ile verdiği “ coğrafi işaret belgesi”nde – Akçaabat Köftesini tanımlayarak-  oldu bitti işlem tamam dedi.
Yerel Yöneticiler de; “Bakın biz yerel özellikleri olan ürünümüze sahip çıktık” demeye getirdiler işi.
Eksik bilgi tam da bu.
AB uyum sürecinde “Yerel Yöneticiler” 1995’den bugüne  TPE’den yüzseksen (180) teknik altyapısı olmayan coğrafi işaret belgesini aldılar, duvarlarına astılar (bir o kadar da TPE’nin kapısında bekleyen ürün var).
Hiçbiri yerel kalkınmada bir rüzgar yaratmadı.
Yaratsaydı Akçaabat’ın yayları böyle vahşi bir şekilde yapılaşır mıydı?
Rakabetçi fiyata et üretemeyen Akçaabat’ın kırsalında yaşayanlar, hayvancılıktan vazgeçer miydi?
Net bilgi olmadan, etki analizi yapılmadan, popülist yaklaşımlar (elektrik, yollar, yayla turizmi, yayla kentler vb) ile yaylalar hayvancılıktan uzaklaştırıldı. Yasaları dolanarak, kimi zaman delerek yaylalar otlatmaya dayalı hayvancılıkla ilgisi olmayanların ilgisini çekti. Talan başladı.
Akçaabat’ın coğrafi işaret belgeli ürünü için hayvan beslemek anlamını yitirdi, değersizleşti.
Köylüler yaylaları gözden çıkardı.
Aksi olsaydı yaylalara hiç kimse tek adım atamazdı.
“Akçaabat’ın coğrafi işaret belgesini”  duvardan indirme zamanı geldi de geçiyor.
Bu belgenin arka planı mutlaka doldurulmalıdır.
Kamu ve Yerel yönetimin seçilmiş organları önce kendi ellerini, sonra da sektör mensupları ve kırsal da yaşayanlar ellerini taşın altına sokmalıdır.
Akçaabat’ın “kırsal kalkınması” Coğrafi İşaret Belgeli Köftenin arka planı olan – otlatmaya dayalı hayvancılık- üzerine yeniden tasarlanmalıdır.
Katma değer yaratmayan toprak değersizleşir.
Toprağı, Yaylaları yasalar değil, katma değer ile zenginlik yarattığımızda kırsalda yaşayanların kendileri koruyacaktır.
Önce net bilgi sahibi olunmalıdır.
Net bilgi olmadan asla olmaz.
Sohbetlerinde bilgi paylaşımları için:
Kırmızı Patent’e (Fatma Karaoğlu Özyurt)
Bölge Veteriner Hekimler Odası Başkanı  (Sebahattin Yazıcı)’ya teşekkürler.