Henüz bıyığı terlememişti. Sanayide ilk günlerdeydi. Bilgimiz odur ki Boyacı Mustafa'ya çıraklık döneminde bir 302 otobüsü boyama işi vermişler. Mustafa başlamış çalışmaya. İlk gün tam 10 metre boyamış. İkinci gün 5 metre, üçüncü gün 50 santimetre. Artık dördüncü gün 10 santimetre boyayınca ustası Mustafa'yı çağırmış:
- "Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?"
- "Ben gene iyi çalışıyorum."
- "İyi ama dün 10 metre bugün de 5 metre boyamışsın."
-" E... haliyle. İlk günlerde boya kovasina gidip gelmek kolaydı. Sonraları çok vakit almaya başladi, her defasinda kovaya gitmek kolay mı sanıyorsun?"
Şimdi cevval bir usta olan Mustafa, eski huylarını bırakmış. Hele dükkan kendisinin olunca neredeyse kovayı beline bağlayarak işini yapar olmuş.
Mustafanın bir huyu da her boya işinden sonra yoğurt yemekmiş. Boyanın zehirleyici etkisini ortadan kaldırmak için yoğurt birebirmiş. Tek sakıncası, boya yaparken kurduğu fantezik hayalleri eve gidince uyku çöktüğü için unutmasıymış.
Boyacı Mustafa'nın yıllardır devleti yönetenlerden bir beklentisi var. Lisede okurken sigortalı yapılıp verilen sigorta numarasının işe başlangıç tarihi yapılmasını hep umuyor. Hatta lisedeyken aldığı sigorta numarasının "iş başlangıcı yapılması kesin hakkımız da bir de ara boşlukları doldurma hakkı verilse" diye hayıflanması bana göre de çok anlamlı bir talep.
Mustafa her şeyi bilir de bu yoğurt meselesinde hep gafil avlanıyor.
Zira, yoğurtu yeyip gevşemek belli yaşa kadar isabetli ise de belli yaştan sonra yoğurdu fazla kaçırmak adamı fadime hala yapar, bunu biliyor mu bilmem.
Mustafa'yı Akçaabatlı Hasan'ın çay ocağında sık sık görüyorum. "Beni bir yazmadın hoca" deyip duruyor.
Aha da yazdım Mustafa!. Ama şimdi kaçınılmaz bir görev seni bekliyor. Bundan böyle her gün bir sonnokta almazsan benim senin için duam 'yoğurtsuz günün olmasın' şeklindedir. Lafın tamamı kime denir iyi bilirsin.
Hasan ağabeyin her gün gazeteyi mutat olarak alırken sen yoğurt yersen bu olmaz.
Boyacı deyip geçmeyin. Boyacılar öyle defoları kapatıyor ki bir imam bile boyacılar kadar kabahatları örtücü değil. Devam be Mustafa! Sana yoğurtsuz günler dilerim!