Gümüşhane doğduğum yer değil, ama doyduğum yer. Hayatımı yönlendiren, kişiliğimi şekillendiren, kısaca, beni, ben yapan şehir…
Kendine has özellikleri, tarihi güzellikleri vardır. Delikanlılığa ilk adım attığımda talihsiz bir olay sonucu Gümüşhane Lisesi’ne nakletilmek zorunda kalmıştım. Trabzon’da, Kabak Meydanı’ndaki delikanlılıkla, Gümüşhane’de Daltaban Ceddesi’ndeki delikanlı anlayışının çeliştiğini neden sonra anladım. Yeni mekanımdaki delikanlılık efeliğe değil, sevgi ve saygı anlayışı üzerine kurulmuş. Gümüşhane gençliği bu anlayışın temsilcileri…
Bizi bağırlarına bastılar. Bizi kendileri gibi yapmak için gayret gösterdiler. Sıcak sevgiyi, sıcak saygıyı orada gördüm, orada yaşadım. Yardımlaşmayı, paylaşmayı orada öğrendim. Bugüne dek bu çizgim hiç değişmedi. Gümüş ilde kardeşten öte çok güzel arkadaşlarım oldu. Bugün akşamları telefonum çalıyorsa, alo! diyen ses mutlaka Gümüşhane’den geliyor. Bir Hasan Odabaş, bir Turan Tuğlu, bir Mehmet Ali Çubukçu, bir Hasan Pir ve daha niceleri…
Sizleri unutmam ne mümkün? Sağlık sorunlarım olmasa, hafta sonları sizlerle hasret gidermeyi ne kadar isterim. O mağrur Kuşakkaya’nın gölgesinde sizlerle kucaklaşmayı, sohbet etmeyi ne denli arzularım…
Geçen sene, Gümüşhane’den samimi bir arkadaşımla İzmir’de karşılaştık. Hoş beşten sonra bana Gümüş ili sordu: Yine Gümüşhane’de pazar yerindeki sergiler hafta boyunca pazar yerinde bekliyor mu? Yine hırsızlık denen olay orada yaşanmıyor mu?dedi. Evet dedim. Halk aynı dürüstlüğü sergiliyor. Ufak tefek olaylar da yekün teşkil etmiyor dedim. Türkiye’de böyle bir yer görmedim, diyerek hayranlığını bir kez daha vurguladı.
Eli öpülesi öğretmenlerim, rahmetli Bahattin Arık, Allah uzun ömürler versin. Sonraların Ortaöğretim Genel Müdürü Mustafa Yerli, hamurumuza şekil veren yüce insanlar, verdiklerinizin çok daha fazlasını sizlerden aldığımız feyizi bizden sonrakilere aktarmaya çalıştık. Belki sizler kadar başarılı olamadık ama, elimizden geldiğince gayret gösterdik. Hakkınızı helal ediniz güzel insanlar. Sizler de hakkınızı helal ediniz, Turan Tuğlu ağabeyimiz, Hasan Odabaş kerdeşimiz, canların canı Mehmet Ali Çubukçu. Bir tatlı sözün dahi hakkı vardır. Sizlerin üzerimizde çok büyük hakkınız olduğuna inanıyorum. Ellerinizden öpüyorum güzel insanlar. Ellerinizden öpüyorum.
Gümüş ilin bu altın insanlarından helallik almanın bu kadar basit olabileceğine de inananlardan değilim. Hoşça kalınız, dostça kalınız, sağlıcakla kalınız…