Doğu Karadeniz'in bu günlerdeki gündemi Yeşil Yol projesi, son bir hafta içersinde Yeşil Yol projesine karşı yöre halkının yaptığı mücadeleye şahit olduk.
Peki Yeşil Yol projesi ne?
Neden gündeme geldi ?
Yapılmasındaki amaç nedir?
Ülkemize ve bölgemize ne kazandıracak?
Bunları biliyormuyuz..
Eminim ki çoğumuz sadece projenin sadece adını duymuşuzdur.
Projenin yapılmasındaki amaç belirtildiğine göre Doğu Karadeniz’de bulunan yaylaları birine bağlayarak bölgenin turizm potansiyelini artırmak. 8 ilin önemli yaylalarını bir birine bağlayarak, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin belirlenen güzergâh boyunca güvenli konforlu bir şekilde seyahat etmesine imkân sağlamak üzere ortaya çıkmış bir turizm projesi Yeşil Yol projesi..
Bu proje Doğu Karadeniz Turizm Master Planı’nın ilk ayağı.
Eğer  Yeşil Yol projesi hayata geçirilebilirse ardından sıra 38 ayrı yerde turizm merkezlerinin yapılmasına geleceği, 38 ayrı turizm merkezi için şu anda planlama çalışmaları devam ettiği, planların onaylanmasının ardından bu bölgeler turizm alanı ilân edilecek.
Yeşil Yol projesinin ortaya çıkış amaçlarından biri de özelikle Doğu Karadeniz yaylarındaki plansız yerleşmenin bölgeyi tehdit etmesi beraberinde bir çok sorunu getiriyor.
Yaylalar da mülkiyet sorunu, çirkin yapılaşma, kaçak yapılaşma, yöresel mimarinin olmadığı bir yapılaşma, plansız programsız ve düzensiz bir yerleşim.
Özellikle şunun altı çiziliyor.. Yeşil Yol projesi yeni bir yol  değil, bu proje ile eski yolun yolunu ıslah etmek, iyileştirmek, işaretlemek ve güvenli bir yol oluşturmak olduğu belirtiliyor.
Bir de madalyonun öbür yüzünü bakalım.
Yöre halkı ve bazı gruplar Yeşil Yol projesine neden karşı çıkıyor?
Yeşil Yol projesine karşı çıkanların gerekçesi ise zaten çarpık ve plansız yapılaşmayı görmezden gelerek yaylarının tahrip edileceğini ve ranta açılacağını savunuyorlar.
Bu konu da haklılar, çünkü özelikle yöre halkı geçmişte yaylaların çeşitli nedenler ile tahrip edildiğine hep şahit oldukları için Yeşil Yol projesi de böyle bir algıya sebebiyet veriyor.
Burada yapılması gereken, Yeşil Yol projesinin özelikle yöre halkına yaylaları, yayla evini bilen, yaylayı bir yaşam tarzı haline getirenlere iyi anlatmaktır.
Öyle bir sabah kalkıp iş makinelerini yaylalara yığmakla bu proje hayata geçirilemez.
 Ben yaptım oldu mantığının artık yavaş yavaş devre dışı olmaya başladığı bir dönemi yaşıyoruz.
Tabii ki yine de Yeşil Yol projesine karşı çıkanlar olacaktır.
Ama bu projenin yöre halkının desteğini alarak yapılması halinde, bazı kesimlerin yine istemiyoruz seslerinin kısık kalacağını düşünüyorum.
Halka rağmen halkçılık dönemleri tarihe karıştı diye biliyorduk. Bugünlerde yaşadığımız bazı gerçekler bunun da hortlamış  olduğunu gösteriyor.