Trabzonspor Kulüp Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, yaptığı uygulamalar, ortaya koyduğu tavırları ile farklı bir başkan profili çizmeye devam ediyor. Başkan Hacıosmanoğlu, Fenerbahçe maçı öncesi ve sonrası spor gündeminin bir numaralı ismi oldu. Özellikle İstanbul basını Başkan Hacıosmanoğlu’nun son bir hafta içinde üzerine çok geldi. Neymiş efendim bir klüp başkanı maçın hakemini arar mı? Bundan dolayı Trabzonspor başkanını yerden yere vuranlar, daha önce böyle bir durumun diğer klüp başkanları tarafından yapıldığını bilmiyorlar mı? Biliyorlar. Ama dile getiremiyorlar. Bunu Trabzonspor Kulüp Başkanı Hacıosmanoğlu yapıp başkanın da açıkça dile getirmesinden sonra vay efendim sen nasıl böyle bir şey yaparsın diye yerden yere vurdular.
Şu bir gerçek ki Başkan Hacıosmanoğlu, Trabzonspor taraftarının dilinden konuşuyor. Eğilmeden, bükülmeden Trabzonspor menfaatlerini korumak için tek başına mücadele ediyor. Başkan Hacıosmanoğlu bu mücadelede ne yazık ki kendi camiası tarafından da yanlız bırakılıyor. Şunu da belirtmek istiyorum ki Başkan Hacıosmaoğlu’nun yanlışı yok mu, var tabii. Bana göre en büyük yanlışı; Trabzonspor'un beğenir veya beğenmesiniz, klübün değerleri ile kavgalı olmasıdır.
Hafta sonu oynanan Fenerbahçe maçı sonrası Trabzonspor camiası ve Trabzon kentine yönelik yapılan hakaretleri herkes izledi. Bakın bir kez daha anlaşılmıştır ki. Trabzonspor'un Trabzonspor'dan başka dostu yok. Son iki gündür (maç sonrası) yaşananları ibretle izliyoruz. Tv kanallarında Trabzonspor'un ve başkanının nasıl katledildiğini (mecazi anlamda) seyrettik. Takımımızın ve şehrimizin tek ihtiyacı birlik ve beraberliktir. Bu zamana kadar camiadaki herkes eteğindeki taşları döktü. Artık herkes herkesi iyi tanıyor. Artık bu bölünmüşlüğe bir son verilmelidir. Herkes hata yapmıştır. Gün Trabzonspor için birlik olma zamanıdır. Kırın yüreğinizdeki kin prangalarını.. Trabzonspor için biraraya gelin, bu çok zor bir şey değil, herkes bir adım atsın yeter.
BÜROKRASİDEN İSTİFA EDİP GELENLERİN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMA ŞANSI
7 Haziran genel seçimi yaklaşırken, bugünlerde özelikle milletvekili adaylığı için bürokrat kesiminden, yani devlettin çeşitli kademlerinde görev yapanlar isitfa ediyorlar. Hem Trabzon’da hem de Ankara’da devletin çeşitli kademelerinde görev yapan isimler istifalarını vererek AK Parti 'den Trabzon miletvekili adayı olmak için sahaya indiler.
Tabii burada önemli bir ayrıntı var, o da şu; özellikle bürokrasiden istifa ederek gelen ve milletvekili aday adayı olan bazı isimler teşkilatlara çok uzak ve halk içinde siyasi anlamda hemen hemen hiç olmamışlar. Bu isimlerin milletvekili adayı olma şanşları hemen hemen hiç yok gibi. Ama daha önce siyasi çalışmaların içinde yer almış, teşkilatın yapısını, ne isteğini bilen, teşkilatları iyi tanıyan bürokrasiden istifa edip gelen isimlerin ise milletvekili adayı olma şansı yüksek.
Ak Parti’de bu seçimde, 2011 genel seçimlerine göre aday adayı sayısının daha düşük olması bekleniyor. Geçen seçimde milletvekili aday adayı sayısı 43 idi. Bu seçim döneminde bu sayısının 30 olması beklenirken, isim bazında daha güçlü isimlerin aday olmak için başvuruda bulunmasının bunda etkili olduğu belirtiliyor.
Seçim takvimi yavaş yavaş işliyor. AK Parti’de milletvekili aday adayları tam olarak netleştiği zaman kesin aday listesi için daha sağlıklık değerlendirmeler yapılabilecek. Ama görünen o ki bu seçimlerde AK Parti Trabzon’da milletvekili kesin aday listesinde çok sürprize yer verilmeyecek gibi. Teşkilatların istekleri en ön planda olacak.