Trabzon uzun yıllardır dişe diş mücadeleyi seven bir adaya hasretti. Evet CHP Volkan Bey gibi gerçekten toplumun her tabakası tarafından ayrımsız sevilen bir kimliğe sahipti. Şimdi o kimlik yok. Onun yerine, didişmeyi seven, yanlışı sözcüklere iyi elbisesi giydirerek değil en yalın şekilde söyleyen bir kimlik var. O kimlik Haluk Pekşen..
Kendisini Volkan Bey'i tanıdığım gibi yakinen         tanımam. Söylemlerinden ve Balyoz Davası'ndaki         savunmasından hakkında bilgi sahibiyim. Yoksa     Volkan Canalioğlu'nun yanında kendisine tanımışlıktan hareketle değer dahi biçmem söz konusu değil.
Ama kalemini namus bilen bir kişi olarak hak edene hakkını vermek şaşmaz ilkemdir. Bu sorumlulukla Pekşen'in Trabzon'un sorunlarına dönük açıklamalarını memnuniyet verici buluyorum. Hakikaten 50 gündür açılamayan bir Akçaabat yolundan evim Söğütlü'de olduğu için haberdarım. Diğer siyasiler de bu probleme parmak bastı ama Pekşen gibi diğer politik söylemleri de çürütür şekilde bir açıklama kimseden gelmedi.
İş bilenin kılıç kuşananın sözünün bütün donelerini siyasi sahada ortaya koyan Pekşen ufkunu da küresel ölçekte geniş tutuyor. Turizmden ticarete, eğitimden sağlığa kadar birçok probleme büyük zaviyelerle bakıyor.
Sağdan oy almadıkça CHP'nin genişlemesi pek mümkün olmasa da uygulanan varoş politikası yeni bir yaklaşım olduğu için umut vermiyor değil.
Arka sokakların, köyün, mezranın insanına üst tabaka görüntüsünden sıyrılarak temas etme gayretini sosyal demokrat politikaların geç kalmış hamleleri olarak takdir ediyorum.
İnek sağan kadına elini dahi vermekten çekinen zihniyetin bugün birlikte hayvan sağacak kıvama gelmesi özlenen sahnelerdi. Apartmanlarda oturanların halkı karınca gibi görmeleri doğalken, hayatlarını halkın yanına taşıyanların halkı tanımaları da doğaldır. CHP bu girdabı Kılıçdaroğlu'yla bir nebeze aşmışa benziyor. İktidar yanlıları zenginleştikçe halktan uzaklaşırken CHP dairesi ise halka yöneliyor. Bu zenginin fakirleşmesi fakirin zenginleşmesi şeklinde bir takastır. İşte bu takas belki de maddi açıdan zaaf gibi görünse de halka dönüş açısından yeni kapılar aralamaya vesile oluyor.
Bir de halkın inançlarına dönük bir barışma dönemi gerçekleştirirse CHP'nin iktidara evrilmesi zor olmaz.
Tabii bu süreçler göstermelik değil samimi duygularla yapılırsa, halkın endişelerini yok edici bir tarzla yaşam biçimine de dönüştürülürse dediğim gibi tek başına iktidarlar dönemi uzak görünmüyor.
O yola girilmiş, henüz kıvamını tam bulmusa da.
Pekşen sorunlarda gösterdiği cevvaliyeti arka sokaklarda da göstermesi gerekir. Halka halk gibi gitmekte fayda var. Ütüsü karpuz yaran pantolonla bu iş olmaz.