Trabzonspor, kazanmak istediği hiçbir maçı lehine çevirme kabiliyetine sahip değil. Öteden beri destek vererek yücelttiğimiz yönetim ve Ersun hoca, bu güne kadar hayal tüccarlığı yapmanın ötesinde bir faaliyet göstermedi. Takımın kuruluşundan antrenman tekniklerine kadar artık eleştirme hakkını kendimizde buluyoruz. 65. dakikada on kişi oynayan bir rakibe dahi gol bulamıyorsan suçu sağa sola atmanın bir anlamı yok. Suçlu kimse ve kimlerse ayağa kalksın lütfen. Trabzonspor’u böylesine sıradanlaşmış, şamar oğlanına dönmüş bir vaziyette görmek istemiyoruz. Dahası, canlı cümleler kurarak kimse kabahatini örtemez.
Dünkü alınan 0-0 netice, futbola gönül veren Trabzonspor taraftarına aşağılanmış bir pozisyona itti. Fikir sürecinden beri hükümetin, federasyonun bizlere reva gördüğü, kaderin fevkinde bir çökertmeyi bu günkü yönetim ve o yönetimin hocası bize yaşatıyor.
Bir şeyi beceremiyorsan, yapamıyoruz diyebilmekte bir erdemdir. Alınan oyuncular kimler tarafından, hangi futbol aklı işleterek alındı. Yarından tezi yok bunu bize birilerinin açıklaması gerekiyor.
Kimsenin kara gözüne karakaşına hevesli değiliz ya bu takımı adam gibi yönetirler ya da hastanelerin başına dönerler. Çünkü Trabzonsporlular için alınan sonuçlar, birçok hastanenin işlevsel olmasını gerekli kılıyor. Zira taraftar ruhen, bedenen çöktü. Acilen tedaviye ihtiyacı var. Bu yönetim Trabzonspor’a hizmet yapmak istiyorsa, hasta olarak servislerine gelecek bu taraftara yardımcı olsunlar yeter. Bunlardan futbol namına artık kimse bir şey beklemiyor.
Oyunun genelinde topu ayağımızda biraz fazla tutmuşuz. Tutmuşuz da ne olmuş koca bir sıfır. Bu kadar üretimsiz bir futbol takımı olabilir mi, çözüm acilen Trabzon patentli bir teknik adamın takımın başına getirilmesidir. Devre arasında yönetimin hiç karışmayacağı 5-6 transferin yeni hoca tarafından yapılmasına imkân verilmelidir. Hocamı istiyorsunuz, Giray Bulak bu badireli dönemin ilacı olabilir. Zaten fabrika ayarlarına dönmek ifadesiyle bu şehrin ruhunu bilenleri iş başına getirmeyi kastediyoruz. Yanlışta ısrar bizi tamamen sıkıntılı bir sürece düşürür. Ey doktorlar bu halkı öldürmeyin artık, geri dönüşü olmayan bir yoldayız.