Türk Milleti tarih boyunca sayısız kahramanlık destanı yazmış, hür ve bağımsız yaşama kararlılığını en zor şartlarda dahi ortaya koymuş, vatanseverliğiyle gurur duyduğumuz zaferlere imza atmıştır.

Birinci Dünya Savaşı devam ederken İngiliz ve Hintli askerlerden oluşan 13.500 kişi Irak’ta Dicle kıyısındaki Kut kasabasında 6. İngiliz Tümeni Türk kuvvetlerine teslim olmuş ve İngilizler son 200 yıllık tarihlerinin en büyük hezimetini yaşarken; Kut Zaferi, Türkler ve Almanlara büyük bir moral kaynağı olmuştur.

İngiliz ordusu, Ortadoğu petrol kuyularını ele geçirmek için 16 Ekim 1914'te kendisine ait Hint Tümeni ile Mezopotamya Seferi'ne çıkmış ve 3 Kasım 1914'te Basra Körfezi'ne çıkarma yapmıştır. Osmanlı ordusunun askeri birlikleri ağırlıklı olarak Çanakkale ve Filistin cephelerine bulunduğu için de zorlanmadan Basra'yı ele geçirmiştir. Buradan da Bağdat'ı ele geçirmek için harekete geçmiştir.

Osmanlı Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa, Irak’taki kuvvetlerin başına Yarbay Süleyman Askeri’yi atamıştır. Yarbay Süleyman Askeri, 12 Nisan 1915’te İngiliz mevzilerine başlattığı taarruz başarısızlıkla sonuçlanınca Osmanlı ordusu Nasıriye bölgesine çekilmek zorunda kalmış ve aldığı başarısızlık üzerine dayanamayarak intihar etmiştir. Süleyman Askeri Bey'in yerine Albay Nurettin Bey atanmış, İngiliz birliklerinin başında bulunan Orgeneral John Nixon da bölgedeki varlığını arttırmıştır. İngilizler 6. Hint Tümeni’nin komutanlığına General Charles Vere Ferrers Townshend’i getirmişlerdir. İngiliz birliklerinin artması üzerine Enver Paşa, bölgedeki güçlerini yeni takviye birliklerle 6. Ordu adı altında toplamış ve başına da Alman Mareşal Volmar von der Goltz'u getirmiştir.

İngilizler, 27 Nisan 1915’te Kut’ül Amare’yi ele geçirmiş ve Bağdat'a yapılacak harekatın merkezi olarak hazırlamıştır. 15 Kasım'dan sonra Doğu Anadolu’daki 3. Ordu Sağ Cenah Grubu Komutanı Albay Halil Bey 2 tümenle desteğe gelmiştir. İngilizler, 22 Kasım 1915’te taarruz etmiş ancak geri çekilmek zorunda kalmıştır. Osmanlı ordusu Kut'u kuşatmış; Albay Nurettin Bey hemen taarruz edip Kut'u ele geçirmek, Mareşal Goltz ise yeni takviye birlik çağırmak istemiştir. Yaşanan ihtilaf sonrasında Albay Nurettin Bey saldırı gerçekleştirmiş ancak bu saldırı başarısızlıkla sonuçlanınca Goltz bunun üzerine onun yerine Albay Halil Bey'i atamıştır.

Nixon, İngiliz birliklerinin kurtarılması için Kut'a General Fenton John Aylmer komutasında 19 bin kişilik bir güç göndermiş ancak geri püskürtülmüştür. Bu arada Osmanlı 6. Ordu Komutanı Goltz Paşa hastalanarak 72 yaşında ölmüş yerine henüz 33 yaşında olan Halil Paşa önce vekaleten sonra ise Tuğgeneralliğe terfi ederek asaleten 6. Ordu Komutanı ve Irak Genel Valisi olmuştur. Ayrıca İngiliz birliklerine Julnar isimli 270 tonluk buharlı gemiyle gönderilen yardım da hedefe ulaşamamıştır. 29 Nisan 1916 günü, başta İngiliz komutan General Townshend olmak üzere 6’sı general, 476’sı subay toplam 13 bin 309 asker başka bir kaynağa göre ise 18 bin asker rehin alınarak Kut'ül Amare Zaferi gerçekleşmiştir.

Osmanlı Devletinin son 200 yılı içerisinde kazandığı zaferlerden biri olan Kut’ül Amare, Çanakkale Destanından sonra tarihimizde yaşanmış en büyük zaferdir. Kut-ül Amare zaferi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde 1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanmıştır. İngilizler, Türkiye'nin NATO'ya üye olmasının ardından bayramın kaldırılması için baskı yapmış ve o günkü yöneticilerimiz tarafından bayramımız kaldırılmıştır. Yıllardır milletimizin hafızasından silinmeye çalışılan Kut’ül-Amare Zaferi, her zaman hatırlamamız gereken unutulmayacak bir kahramanlık destanıdır.

Başta Halil Paşa olmak üzere bize bu cennet vatanı hediye eden ecdadımızı saygı, minnet ve rahmetle anıyor, Kut'ül Amare Zaferi'mizin 107. yıl dönümü kutluyorum.