Gelişmekte olan her ülkede alternatif kısa yollara gidilir.
Sonuç alınmada öncelikli olan bu düşünce, aynı şekilde illeri de birbirine bağlar. Bugün ülkemizde, gelişmesini tamamlamak için birçok alt ve üstyapılar devreye alınmaktadır. Gecikmiş olsa dahi, ilimizi bu mağduriyetten kurtarmak için yerel yöneticilerle, tam bir siyasi birliktelikle çalışılmakta olduğu gözlenmektedir. Gelinen nokta yeterlidir denilemez. Hatta kimine göre hiç başlanılmadığı da ifade edilmektedir.
Bu ikinci görüş, yani başlanılmadı sözlerine katılmak doğru olmadığı gerçeğiyle, bu ilin genişlemesi ile sosyal ortamın daha bir anlam kazanması için kesinlikle “Güney Çevre Yolu’na” büyük ihtiyaç vardır. Tartışmasız olan bu görüşü onaylarken, asıl tüm bu gelişmeleri içine dahil edecek “demir yolu”nun mutlak surette hayata geçirilmesi gerektiğine işaret vermek istiyorum. Bu tartışılması bile yapılmaması gereken demir yolu ve tren projesi, bu ilin öncelikleri arasında birincisi sıraya oturmuştur. Ülkemizin onur abidesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Trabzon ziyaretlerinde de önceliklere aldırdığı demir yolu, bugün tıkanmışlığın önünü açmada bir fırsattır. Bugünlerde, hemen her platformda oluşum sağlayan demir yolu için, Trabzon harici yapılacak hiçbir çalışma yani alternatifin kabul tarafı yoktur ve (zayıf irade) ile alınmış bir karardır. Gelinen noktada, altını ısrarla çizmek gereken bu konuda “Trabzon’suz” hiçbir alternatifin çıkış tarafı yoktur.
Bu konuda tüm önyargıları bir tarafa bırakarak, tüm STK’lar, vekiller, yerel yetkilerin iştirakiyle, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nca oluşturulacak genel kanaate ışık olan bir platformda bu konu yeniden masaya yatırılması gerekmektedir. TTSO’nun girişimiyle, bölge STK’ları da davet ederek bu hassasiyete çözüm oluşturmak gerekmektedir. Sonuç itibariyle, demir yolunun bölgede işaret ve uygulama merkezi Trabzon’dur, başka hayaller ile rüya görmek, gerçeğe sırt çevirmektir.