ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson; Suriye’den gelebilecek terör tehlikesine karşı; Türkiye’nin 5 yıl önce önerdiği “güvenlik hattı”nı gündeme getirip Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na Paris’te, “Suriye sınırı boyunca 30 kilometrelik güvenli bölge oluşturalım ki size saldırı gelmesin” önerisinde bulunmuş...
Kafaya bak!..
Türkiye'nin 5 yıl önce yaptığı noktaya yeni gelmişler.
Geç onları, geç!..
Köprünün altından çok sular akıp geçti.
Türkiye'nin “Zeytin Dalı” harekâtı başlayana kadar neredeydi bu ABD yönetimi?
Hadi, saflık rolünde girip kabul edelim, Mr. Rex Tillerson’un önerisini, Suriye'nin yaşadığı kaos/savaş ortamı sona erecek mi?
Türkiye oluşturulan 30 kilometrelik güvenli bölgeden ve ötesinden saldırıya uğramayacağının güvencesini ABD yönetimi mi verecek?
İnanalım, öyle mi?
Ya, bu ABD terör örgütlerine yardım ettiğini dünya bilmiyor mu?
Son tutumuna bakıp ABD’nin hangi tutumuna/söylemine güvenecek Türkiye?
Terör örgütlerine dünyanın gözü önünde -aleni olarak- silah ve savaş malzemesi yardımı yapan ABD’ye mi güvenecek Türkiye?
Son gelişmeler Türkiye’nin yalnızlığa doğru itilmek istendiğini gösteriyor. “Stratejik Müttefik” olarak gördüğü Türkiye'yi kaos ortamına, savaş ortamına çekmek isteyen sadece ABD değil. AB ülkeleri de terör mücadelesi veren Türkiye'nin haklılığı konusunda seslerini yükseltemiyor, “dut yemiş bülbül” rolünde kalıp susuyorlar.
Yani, ABD’nin keyfini bozmak istemiyorlar.
***
Türkiye'nin huzurunu, istikrarını bozup teröre yol açmak isteyen dış güçlerin ve bugün başrolü oynayan ABD'nin dünyaya yeni sınırlar çizme hevesinde aldığı “ahlar!..” gelecekte kendisine büyük yalnızlık yaşatacak.
Şair Baki, ne güzel; “Baki kalan bu kubbede hoş sada imiş...” demiş.
ABD, bulunduğu konum itibariyle dünyada demokrasiyi yerleştirme görevini üstlenecek yerde; terörü desteklemesi insanlığın ayıbı/utancıdır bugün.
İnsanlığın samimiyetle inandığı; “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...” sözü de var, bu arda...