Batıda, hani şu uygar denilen dünyada yüzyıllardır sürdürülen ve gelenekselleştirilen bir katliam yaşanıyor.
Hani derler ya; gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var söylemezler diye...
Tıpkı onun gibi.
Danimarka'nın özerk eyaleti Faroe Adaları’nda, korkunç bir gelenek yüzyıllardır sürdürülüyor. Geleneksel Grindadrap Festivali'nde adalı balıkçılar yüzlerce balinayı katletiyor.
Denizin maviliği kan rengine dönüştü.
Festival(!) her yıl ürkütücü görüntülere sahne oluyor.. 16. yüzyıla değin uzanan ve grindadrap adı verilen festivalde yüzlerce Faroe'li balıkçı, balinaları öldürerek atalarını anmış oluyorlar akıllarınca.
Bu bir gelenek, bir inanış güya!...
Batı dünyasından kimsenin sesi çıkmıyor bu katliama...
Demek ki, gerçekten gözleri görmüyor, vicdanları yok, hissetmiyor.
Örneğin, böyle bir gelenek bizde olsa; Batı dünyası birleşip üzerimize, "Haçlı seferleri" düzenlerler hemen...
*
Yarım yüzyıl önce Karadeniz'de her tür balık üreyebiliyor, yaşam alanı bulabiliyordu kendine... Hem de; avlayıp soframıza getirdiğimiz tüm balıkların en büyük tüketicisi yunus balıklarının varlığına rağmen...
O yıllarda denizdeki balık türünün varlığını korumak için devlet, balıkçılara yaz aylarında Mauser tüfek ve mermi verip -belli miktarda- Yunus balığı avcılığı yaptırıyordu. Avlanan yunuslardan balıkyağı çıkarılıyor ve etrafa yayılan pis koku nedeniyle sahildeki balıkçı köylerinden geçilemiyordu.
O derece pis kokuyordu.
Devletin, o günlerde Karadeniz'deki balık türü dengesini korumak için böyle bir yöntem uygulaması doğru mu idi?
Tabii ki tartışılır...
Ama Batı dünyası, Türk Devletinin böyle bir yunus avcılığı yapmasını kınayınca bu uygulamaya 1960'lı yıllarda son verildi. Karadeniz'deki yunus balıkları koruma altına alındı böylece...
Nice yıl var, yunus avı yasak artık. Yunus avı yasak ama; Karadeniz'de önceleri 20 olan balık türü, son yıllarda bu tür 3-5'e düştü.
Karadenizli artık balık bulup tüketemiyor.
Tabii ki, Batılının umuruna bile değil...
Karadenizli aç kalırsa kalsın, beslenemiyorsa beslenmesin!..
*
İnsanoğlu, doğanın kendi yasalarını yaşamasına izin vermiyor/tanımıyor. Ormanları tahrip ederken, oksijen dengesini, iklim özelliklerini değiştirirken kendi türünü de tehlikeye atıyor.
Bu yüzden, dünyadaki canlı türleri, bitkilerin zengin dünyası giderek azalıyor.
Faroe Adaları İngiltere'nin kuzeyinde, Kuzey Atlantik Okyanusu'nda, Norveç Denizinde küçücük bir sömürge ülkesi. Oradaki insanların balinalara uyguladıkları vahşeti "geleneksel festival" kılıfına sokup böyle bir değerlendirmeye alabiliyor Batı...
Ama aynı Batı dünyası; Ortadoğu'da insanlara katliamcı yaklaşımıyla dünya tarihine vahşet örnekleri yazdırıyor ne yazık ki...