Basın-yayın kavramı, dünden bugüne Trabzon insanının yakın ilgi gösterdiği alanlardan biridir. Trabzonlular her zaman duygu, düşünce ve eleştirilerini gazete ve dergiler yoluyla ifade etmeye çalışmışlardır. Bölge insanının gazete ve dergi çıkarmaya ilgisi 19. yüzyıla kadar inmesine karşın, özellikle 1908’de ilan edilen II. Meşrutiyet, Trabzon basın-yayın hayatının gelişimini hızlandırmıştır. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nde yaşanan özgür ortam insanların farklı konulardaki görüşlerini ortaya koymalarına zemin hazırlamıştır. Osmanlı aydınları gazeteler, dergiler ve kitaplar yoluyla ülkenin içinde bulunduğu kötü durumdan nasıl kurtulması gerektiği konusunda yayınlar yapmaya başlamışlardır. Bu dönemde ülkenin nasıl kurtarılması gerektiği konusunda ortaya konan görüşlerin Cumhuriyeti kuran kadroya rehberlik ettiğini söylemek de pek yanlış olmaz. II. Meşrutiyetle beraber Trabzon insanı, gazete çıkarma konusunda önemli adımlar atmıştır. Bu dönemde Osmanlı ülkesinin diğer şehirlerinde olduğu gibi Trabzon’da da pek çok gazete ve dergi çıkmaya başlamıştır. Başka bir deyişle II. Meşrutiyet dönemi, basın-yayın hayatında Trabzon’un bu alanda güçlü bir geleneğin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Cumhuriyetle birlikte özellikle II. Meşrutiyet dönemini takiben devralınan güçlü basın yayın geleneği, Trabzon’da devam etmiştir. Anadolu yerel basını göz önüne alındığında, Trabzon yerel basınının en ön sıralarda yer aldığı görülür. Trabzon şehrinin sorunlarını gündemde tutan yerel basın, şehirdeki bürokratların rehavete kapılmalarını engellemiş ve pek çok problemin kısa sürede çözümüne de katkı sağlamıştır. Trabzon insanının, kendini asın-yayın yoluyla ifade etme isteği, izinsiz gazete çıkarmaya kadar gitmiştir. 22 Ağustos 1908 tarihli bir “Başbakanlık Osmanlı Arşivi Belgesi” Trabzon’da ‘Aks-i Seda’ ve ‘Anadolu Sesleri’ ismiyle iki gazetenin ruhsat alınmadan izinsiz olarak çıkarılmaya başlandığını ve gazeteleri çıkaranlar hakkında soruşturma başlatıldığını belirtmektedir. Bu arşiv belgesi, Trabzon insanının her ortamda kendini ifade etme ve sorunlar karşısında fikir ve görüşlerini ortaya koyma isteğinin güzel örneği olarak gösterilebilir.