Yani Trabzonspor belki de taraftarlarına bu sezonun en rahat maçını izletti. Ünal hoca sahaya elindeki kadronun en idealiyle başladı. Karşılaşma başlar başlamaz Trabzonspor diğer maçlara nazaran bu mücadelede sahanın her yerini kullanan bir takım görünümünde, rakibi Ankaragücü’ne hiç üstünlük vermeden başa baş, yani ofansif futbolu tercih etti.
Zaman zaman da Ankaragücü Trabzonspor kalesinde görüne de maçı ağırlığını koyan takım Trabzonspor’du.
Şurası bir gerçek ki. Türkiye’de, yani Süper Lig’de bu kadar genç bir kadroya sahip olan Trabzonspor gibi başka takımlar olabilir. Lakin bu kadar genç futbolcuya sahada yer veren başka takım yoktur. Trabzonspor golü bulduktan sonra daha da organize olarak oyun kurgusunu rakibine hissettirerek kendi yun anlayışı içerisinde oyunu Ankaragücü sahasına yıkmayı başardı. 1-0’ı bulduktan sonra da daha da iyi oynayarak Galatasaray maçı için ben hazırım mesajını verdi. Unutulmaması gereken bir konu da var ki. Dünya yıldızı olarak aldığımız Sturridge hala sahalarda görünmedi. Bundan sonra da uzun bir süre görüneceğine de kimse inanmaz. Çünkü ben de inanmıyorum.
Eğer bir futbolcu sakat ise sakatlığının tedavisini görür. Belli bir süre sonra da eğer gerçekten profesyonel futbolcuysa takımına katkı sunmak için her gününü sakatlığını iyileştirmek için ayırır. Bizim İngiliz prensse Antrenman eşofmanlarını giyer, sahanın kenarında oturur ben antrenman yapmam der.
Çok sorduk.
Kim aldı?
Nasıl aldı?
Ne kadar verdik?
Sonuçta anladık ki bundan bize fayda yok, yönetim sessizdir, onun için diyoruz ki bari reklamlara çıkartalım, reklam yıldızımız olarak bize katkısı olsun. Bu muamma bilinmelidir ki canla başla oynayan futbolcular için takım disiplinini bozacak muammadır.
Bu şartlar içerisinde Trabzonspor doğru yoldadır kim ne derse desin uzaktan yorum yapmak ko0laydır. Lakin gerçeği saptamak zordur.
Tebrikler Ünal hoca.
Kutluyorum arkadaşlar.
Şaibesiz ter temiz bir maç izledik.
