Geçen hafta bir milletvekilinin TBMM'de, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e "Üreticimiz hangi kurumların tahminlerine itibar etmeli, Bakanlığınız 2014 fındık üretiminin ne miktarda gerçekleşeceğine dönük rekolte tahmin çalışması yapmış mıdır?" diye devam eden bir soru önergesi vermesi üzerine, derin göllerde, derin düşüncelere sevk olunduk.
Her ramazan tuttuğumuz orucun bozulup bozulmadığı tartışması gibi, bölgemizde her yaz, fındık rekoltesine yönelik değişik efsaneler söylenir durur.
Özel sektör, devlet, odalar her biri rekolte TAHMİNİNDE bulunur.
Aslında soru önergesinin temel kelimesi de "TAHMİN". "Rekolteyi ne kadar tahmin ediyorsunuz" diye soruyor.
Türk Dil Kurumu (TDK) "tahmin" kelimesini şöyle tanımlıyor;
"Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama. Sezgiye veya bazı verilere dayanarak olabilecek bir şeyi, bir olayı önceden kestirme, kestirim".(www.tdk.gov.tr)
Bu ne anlama mı geliyor?
Tahmin de bulunan kişinin söylediğinden sorumlu olmadığı anlamına geliyor. Yani her tahmin doğru...Çünkü sezgisel. Nitekim rekolte tahmini ile gerçekleşen değer arasında %20-50 arasında farklar var. Anlaşılan mevcut bilgi sistemi bu konuda yetersiz kalmaktadır.
Fındık rekolte "tahmini" için uydu ve bilgi teknolojileri gelişmiş ülkelerde kullanılmakta ve bizdeki gibi önemli hatalar olmamaktadır. Sadece uydudan elde edilen fındık alanlarının tespiti tek başına yeterli değil. Bu veriler, diğer idari, topoğrafik ve mülkiyet verileri ile entegre edilmeli. Söz sahibi her bir kurumun bir arada geliştireceği "Ortak Akıl" ile bir "Bilgi Sistemi" dahilinde çözüm aranmalıdır.
Gün "sezgi" değil, objektif veri/kriterlerden yola çıkarak "yaklaşık değil" gerçeğe yakın tahmin yapma günüdür. Doğru kararlar, doğru verilerle verilirken, yanlış veriler hatalı işlemler ve politikalar geliştirmemize yol açar. Sonuç malum olur….Elde var sıfır…Rakip ülkeler senin fındık rekolteni uydu teknolojisiyle tespit edip masaya hazırlıklı otururken senin pazarlık gücün eriyor…Bu işler verisiz tahminle olmaz…
Eğer fındık piyasasını yönetmeye talip olacaksak bunun birinci adımı rekolte tahminidir. Yani gelecek yıl piyasaya ne sunacağımızı önceden bilmek. Bunun için bilgi teknolojilerini kullanmak…Uzmanına danışmak…Yerel ve ulusal projeler geliştirmek…
Yoksa yine..
Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur...