Trabzonspor ile Konyaspor arasındaki maç iki teknik adamın taktik savaşına dönüşeceği bekleniyordu ki, öyle oldu. İlk dakikalardan itibaren oyunu rakip alana yıkmak isteyen Abdullah Avcı ve öğrencileri kısmen bunda başarılı oldu. Bu yarıda özellikle kenarları kullanmayı tercih eden Trabzonspor bu maça kadar ligin en az gol yiyen takımı Konyaspor’a zor anlar yaşattı. Özellikle Cornelius’un cepheden gelen topları karşılamadaki hünerinin yanı sıra Visca’ya attırdığı gol bence gecenin en güzel hareketiydi. İri cüssesine rağmen kıvrak bir şekilde rakibini ekarte ederek Visca’ya golü attıran Danimarkalı oyuncu galibiyetin fitilini ateşlemede baş rol oynadı desek yeridir. Zaten Visca gibi bir oyuncu böyle pozisyonları bulduğu zaman affetmediğini bir kez daha herkese gösterdi. Daha çok orta alanı hakimiyeti altına alan Bordo-Mavililer Konyaspor’un geçiş alanlarını iyi bir şekilde kapatarak rakibe pozisyon dahi ilk yarıda vermedi. Vitor Hugo ile Denswil’in iyi uyumu, Dorukhan’ın ofansif ve defansif anlamda takıma olumlu katkısı Konyaspor’un ileri uç elemanlarını etkisizleştirdi.
Maçın ikinci yarısı beklediğimiz gibi senaryoyu teknik patron Abdullah Avcı yazdı. Konyaspor’u kendi yarı alanında karşılayıp hızlı çıkışlarda farkı artırma düşüncesini benimseyen Avcı bunda da başarılı oldu. Nwakaeme’nin klas hareketleri sonucunda bitirici vuruşu ile Visca takımını rahatlatan golü kaydederek Trabzonspor’un galibiyeti perçinledi. Boşnak oyuncunun son 3 maçta takıma 9 puanlık bir katkı takıma yaparak ligin en değerli oyuncusu olduğunu bir kez daha taraflı tarafsız herkese gösterdi. Visca attığı gollerle galibiyeti getiren isim oldu. Bunu tartışamayız ancak ancak birinin hakkını da teslim etmemiz gerekiyor. O da Siopis. Bitmek bilmeyen enerjisiyle sahada basmadık yer bırakmayan Yunanlı oyuncu bana göre Visca’dan sonra maçın en değerli adamıydı.
Sonuçta Trabzonspor istediğini aldı ve rakibinin önünde bir maç fazlasıyla 12 puan farkı yakaladı. Ayrıca ikili avarejı da eline geçirdi. Şampiyonluk için kararlı bir şekilde yolunda yürüyen Bordo-Mavililer için taraftarın ne kadar önemli olduğu gerçeğini de dün bir kez daha Akyazı’da görmüş olduk.