Hayatın geçerli kurallarından bir tanesidir istikrarın başarıya giden yolda en önemli unsur olduğu. Dün akşam ne yazık ki Ünal Karaman istikrarlı kadrodan yana bir tavır ortaya koymadı ve Kasımpaşa deplasmanında Trabzonspor’un puan kaybına engel olamadı.
Karaman belli ki Perşembe akşamı oynanacak AEK maçını düşünerek böyle bir hamlede bulundu ancak Ekuban ve Abdülkadir Parmak’ı yanında oturtarak yanlışa davetiye çıkardı. Eğer Karaman oyuncuların yoğun maç temposunu kaldıramayacağını göz önünde bulunduruyorsa Sosa’nın ile birlikte AEK maçında görev alacak diğer oyuncuların ne günahı var demekten de kendimizi alamayız. Bir sakatlık olmaması durumunda biri dün akşam gitti onlarda 16 günde 4 yoğun maç trafiği içinde kendini bulacak.
Düşünebiliyor musunuz Galatasaray ve Beşiktaş’ın mağlup olduğu haftada Kasımpaşa maçını alsanız camianın yüzü gülecek rakiplere “Bu sene benim işim zirve ile’ net mesajı verecekti Bordo-Mavililer. Karaman her ne kadar ‘bir puan kötü değil’ sözüyle avunsa da benim içimde bir burukluk hakim. Kabul edemiyorum bu sonucu. Edemem. Şu Kasımpaşa’yı evirip çevirip kendi evinde yenmeliydik.
Trabzonspor’da bana göre dün akşam kusursuz oynayan tek futbolcu Fernandes’ti. Portekizli oyuncu görevini eksiksiz yerine getirdi. Hüseyin ve Hosseini’den formayı almak için güçlü bir aday olduğunu gözler önüne serdi. Ama Sörloth’u da es geçmemek lazım. Norveçli futbolcu tek başına sağa sola koşmaktan pestili çıktı desek yeridir. 23 yaşındaki oyuncu gerçekten yüreğini ortaya koyuyor, topu iyi ayağında saklıyor, yere sağlam basıyor. Tek eksiği sağ ayağını iyi kullanamaması. Bu eksikliğini de giderirse çok canlar yakmaya devam eder. Trabzonspor yönetiminin yapacağı en iyi iş Norveçli oyuncunun bonservisini almak. Bu oyuncu Bordo-Mavili kulüpte büyür bundan Trabzonspor kazançlı çıkar. Benden söylemesi.