Trabzon farklı şehir. Buraya dışarıdan gelip uyum sağlamak ilk etapta zorlar insanı. Zamanla seni çevre tanıyıp da hükmünü verdiğinde bütün kapılar ardına kadar açılır sana. Sen kısa zamanda Trabzonlaşırsın, Trabzon da senleşir. Çok sırlı bir kaynaşma, inşa olur, vücut bulur.
Trabzon'a varlığını serersen, şehrin maddi ve manevi varlığını özümsersen kirazların bahardaki çiçekleri sende açar. Şehrin bir başından öteki ucuna kadar her yerde çekinmeden oturur, çayını içersin. Hele Trabzonsporu tutuyorsan muhabbetin en koyusuna her mekanda kolayca dahil olursun. Herkesin söyleyeceği sözlere sen de eklersin dağarcığının özsuyunu.
***
Boztepe'den şehre bakmak ayrı bir keyif. Şehrin içindeki varlığını adeta yüksekten seyredersin. Dolaştığın mekanları, sokakları yüksekten kodlar, şehrin aynasında suretini görürsün. İyi ki buradayım, iyi ki Trabzonlulaştım demeye başlarsın. Yabancı gibi geldiğin kentin kimliğinde bir baca gibi yükselir varlığın.
***
Meydandan Fatih'e gitmek için bindiğin münübüsle Avnı Akeri'in önünden geçerken her geçişte heyecanla bakarsın geçmişin büyük anılarına. Ali Kemallerin, Hüseyinlerin, Serdarların bin sevinç dalgasına dönüşen efsane seslerleyle buluşur kulakların.
***
Hiçbir şehir senin kadar sıcak değil Trabzon. Türkiye'nin birçok yerini bilen ve birçok yerinde yaşayan bir edayla bunu söylüyorum. Aşıklar Parkı, Meydan Park, Ata Park birçok koyu muhabbetin mekanları olarak sıcak bir tebessümle gülümser.
***
Tarihi mekanları ve özellikle Osmanlı eserleri bir saadeti damla damla damıtır ruhuna. Cumu namazını Gülbahar Hatun Camisi'nde kılmanın verdiği huzuru defalarca yudumlamış bir gönülle diyorum, Trabzon seni seviyorum.