Ülkemizde futbol maçlarının kaliteden yoksun ve zevkle izlenmediğini umarım sizler de kabul edersiniz..
Biz de, Avrupa'da oynanan maçların kalitesinin % 50’si bile yok!.
Futbol bilginiz ve Dünya Futbol adamı olarak sizlere bir önerim olacak!
Ülkemizde oynanan futbol maçları; 2 devre arası verilerek, 30 dakikalık, 3 devre de oynansın!
Malum ithal getirdiğimiz futbolcular ülkemizi çiftliğe çevirircesine, umursamaz ve sorumsuz futbol oynuyorlar..
Adeta yan gelip yatıyorlar...
Milyon dolarlarımızı iç ediyorlar...
Gençlerimizin ortaya çıkmasına da engel oluyorlar..
3 devrelik maçların 1. devresinde yabancı futbolcular oynamasın..
Yabancı futbolcular, 2 devre oynamakta bile zorlanıyorlar..
Avrupa'da oynayanları da görüyoruz.. Adamlar makine gibi ve profesyonellik sorumlulukları tavan yapmış..
Bıraksalar 4 devre oynayacaklar!
Ülkemize de pilleri bitmiş sorumsuz yabancı futbolcular geliyor....
Devre araları da 10 dakika.. Yetmez mi!
Hakemleri de 2 yan ve orta hakem olarak ayırmaksızın, her biri birer devre orta hakemlik yapsınlar..
Bakın o zaman Türkiye'de futbol kalitesinde patlama oluyor mu, olmuyor mu?
Her şey gençlerimizi kazanmak için.
Bu şekilde hakem hataları da en aza indirgenmiş olur..
Uçuk teklife ne dersiniz!
YAKIŞIYOR MU?
Ülkemizde oynanan futbol müsabakaları artık tat vermez oldu..
10 yıl böyle geçti..
Hep böyle tatsız tuzsuz mu olacak..
Düşük profilli yöneticiler; kulüplerimizi yönetmeye devam ettikçe maalesef..
Milli Takımımızı Federasyon Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri yönetiyorlar.
Milli Takımımızın durumundan memnunlar mı, kim memnun olabilir ki,
Dünya 3. den, 53. sıraya düşmüş Milli Takımımız..
Yabancı futbolcu sayısını 10'dan aşağıya çekemeyip, Futbolun altyapısına ihanet eden bir anlayış olur mu?
Hadi diğerleri bu işten anlamıyor..
Trabzonspor'u temsil eden Federasyon Yöneticilerimiz bu anlayış size yakışıyor mu?
ERDOĞAN BAYRAKTAR NE OLACAK!
Son kabine değişikliğinde Erdoğan Bayraktar gider diyenler, yanıldıklarını anlayınca: Sustular..
Ben o zaman çevremdekilere, bırakın Bakanlıktan alınmasını, Başbakan'ımızın, Cumhurbaşkanlığa geçişi gerçekleşirse, Bayraktar'ın; Başbakan adaylarının başında olduğunu söylemiştim..
Hala aynı görüşteyim..
Sevgili Osman Diyadin'in, dünkü ‘O fotoğraf neyi anlatıyor’ başlıklı yazısından, bu olasılığın ne kadar güçlü olduğunu anlamak mümkün..
Trabzonlum, hemşehrilerimiz Erdoğan Bayraktar'ın, Başbakan'ımız için ne kadar değerli ve Trabzon için ne kadar önemli olduğunu bilelim..
Bayraktar Bakan'ımızın kıymetini bilip, yanında olmalıyız..
Bu şehrin yarınları adına bu şart!
Böyle büyük fırsatlar kaçmasın!
Böyle bir şansı bir daha yakalamak mümkün olmayabilir!..
TUNA'YA BÜYÜK TEŞEKKÜR..
Trabzon'u iş aleminde başarı ile temsil eden, Hilton Garden Inn otel gibi büyük bir markayı şehrimize kazandırmak için büyük çaba gösteren iş adamımız Erol Tuna'ya büyük teşekkür..
Tuna Trabzon iş dünyası için her yönü ile çok özel bir adam.
Bu şehirde gerçek anlamda kurumsal yapıda çalışmasını bilen profesyonel bir işadamı.
Her yönü ile örnek alınabilecek bir değerimiz.
Trabzon böylesine işadamlarına sonuna kadar sahip çıkmalı ki şehir kazansın..
O nedenle Tuna’nın Hakkını teslim etmek gerekir.
HELAL SANA
BAŞARAN!..
Hüseyin Başaran’ı çok iyi tanırım.. İstanbul'da ve Trabzon'da başarılı projelere imza atan, Antalya'da Serbest Bölge’de uluslararası kalitede talep gören Yat imalatı ile zirveye tırmanan çok başarılı genç iş adamımız:
Bir zamanlar İdmanocağı'nda fırtına sağ açık, çok sevdiğim rahmetli Faruk Başaran'ın iftihar ettiğim oğlu Hüseyin Başaran.
Hüseyin hiper aktif ve yerinde duramaz bir koşuşturma ile çok akıllı projeler üretir ve asla pes etmez..
Güzelce'de yazlık komşum rahmetli Faruk Ağabey'i tanımıştım. Kıymetli eşleri Şeyda abla ile bize ailecek olağanüstü sevgi ile sahip çıktılar. Gerçek dost oldular..
Hüseyin Başaran o zamandan tam bir atom karınca idi!
Bu vesile ile Faruk Ağabey'ime tekrar mekanın cennet olsun duamı gönderiyorum..
İnşallah bendeki hakkını helal etmiştir..
Geride bıraktığın değerli eşin, ablamız Şeyda Hanım ile oğlun Hüseyin Trabzon'un değeri olmaya devam ediyorlar..
Hüseyin'i dünya markası Ramada otelini Trabzon'a kazandıracağı için tebrik ediyor, gözlerinden öpüyorum. O’nun bu ülkede daha da büyük işlere imza atacağına yürekten inanıyorum.
Hüseyin 'KALİTE' dir..
Helal sana BAŞARAN..
ÜNAL KARAMAN!..
Hoş geldin. Giderken 'Artık şarkı söylemek istiyorum' demiştin.. Bu açıklamandan, bundan sonra; Teknik adam olarak çalışmak istediğini anlamıştık..
Alt yapıdan üst yapıya kadar sorumlu Trabzonspor Futbol Direktörü olarak geri döndün..
Hayırlı olsun dileklerimle başarılar dilerim.
Fakat şimdi takımın Teknik Direktörü var.
O halde ne değişti ki, şarkı söylemekten vazgeçtin.!. diye sormak isterim.