Medicalpark Karadeniz Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Köse; diyabet (şeker hastalığı) ve şeker hastaları oruç tutabilir mi konusunda açıklamalarda bulundu.
Diyabet, vücudumuzun da pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir (hiperglisemi.)
DİYABET BELİRTİLERİ NELERDİR?
Aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açıklanamayan kilo kaybı, sık görülen belirtiler olmakla birlikte hiçbir açık belirti de olmayabilir. Yukarıdaki belirtilerden biri veya birkaçı var ise vakit geçirmeden bir sağlık kuruluşuna giderek danışınız.
TİP 2 DİYABET NEDİR?
Tip 2 Diyabet riski kimlerde daha fazladır? Herkeste, her yerde, her yaşta diyabet teşhis edilebilir. Ailesinde diyabetli olanlar, şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir. Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve ameliyatları ile hipertiroidi, bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilir.
TİP 2 DİYABETİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tip 2 diyabeti olan ve kan şekeri yüksek olan kişilerde;
Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, açlık hissi, kuru ve kaşıntılı bir cilt, sık sık infeksiyon gelişmesi, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma görülür.
GİZLİ ŞEKER (PRE-DİYABET) NEDİR?
Eğer bir kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse bu durumda kişi pre-diabetik (gizli şeker hastası) olarak tanımlanır.
HbA1c TESTİ NEDİR?
Eski adı ile HbA1c yeni adı ile A1c testi, kan şekeri kontrolünüzün ne kadar “yeterli” olduğunu gösteren bir testtir. Yeterli kontrol, kan şekerinizin diyabeti olmayan kişilere yakın düzeylerde olması anlamına gelir. HbA1c'nin yaklaşık yüzde 7'nin altında olması kan şekerinizin kontrol altında olduğunu gösterir. Eğer sizin A1c değerleriniz genelde yüzde 7'nin üzerindeyse bunu düzeltmek için harekete geçmelisiniz.
HANGİ ÖZELLİKTEKİ DİYABET HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR?
Kan şekerini düşürme riski (hipoglisemi) yüksek olmayan şeker ilaçları kullananlar, uzun süre aç kalınca kan şekeri düşüklüğü yaşamayanlar, kronik böbrek ve karaciğer hastalığı olmayanlar, Ramazan ayı öncesi kan şekerleri iyi seyredenler, kısa (veya hızlı) etkili insülin kullanmayanlar, Tip 1 diyabeti olmayanlar, oruç tutabilirler.
HANGİ ÖZELLİKTEKİ DİYABET HASTALARI ORUÇ TUTAMAZ? NEDEN?
Kan şekerleri çok yüksek (>250-300 mg/dl) seyredenler, sık sık kan şekeri düşüklüğü (<70 mg/dl) yaşayanlar, kan basıncında düşüklüğüne bağlı bayılma tarifleyenler, kan şekerini düşürme riski (hipoglisemi) yüksek şeker ilaçları kullananlar, uzun süre aç kalınca kan şekeri düşüklüğü yaşayanlar, kronik böbrek ve karaciğer hastalığı olanlar, kısa (veya hızlı) etkili insülin kullananlar, Tip 1 diyabeti olanlar, oruç tutmamalıdırlar.
ORUÇ TUTAN KİŞİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?
Özellikle sahurda basit şekerlerden uzak durmaları gerekir, bunun yerine kompleks ve glisemik indeksi düşük karbonhidrat (tahıllar, sebzeler, kepek ekmeği, bulgur vb ) , uzun süre tok tutacak protein içeriği fazla yiyecekler ( peynir, yumurta, yoğurt ) ve bol sıvı almaları gerekir. İftarda yağ ve karbonhidrat içeriği fazla yiyecekler kan şekerinde ani dalgalanmalara sebep olur.
İFTARDA YAPILMAMASI GEREKENLER NELERDİR?
Fırından yeni çıkmış sıcak pide yemek, orucu buz gibi soğuk suyla açmak, bolca şerbetli tatlılar tüketmek, iftarı tek öğün şeklinde yapmak. Hemen hepimiz; gerek cezbedici lezzeti gerekse bizi daha enerjik tuttuğunu düşündüğümüz için ramazanda bu beslenme hatalarına sıkça düşebiliyoruz.
ORUÇ AÇISINDAN DİYABETİ NASIL SINIFLANDIRMALIYIZ?
1.GRUP DİYABET HASTALARI: İnsülin direnci veya gizli şekeri olanlar ya da Tip 2 diyabet tanısı yeni konulmuş ama henüz şeker düşürücü ilaç kullanmayan diyabetliler bu grupta değerlendiriliyor. Bu gruba giren diyabetliler, hekim kontrolünde olmak kaydıyla eğer arzu ediyorlarsa oruç tutabilirler. Bu kişiler oruç süresince kan şekeri takibi ve beslenme programına devam etmelidir.
2.GRUP DİYABET HASTALARI: Tip 2 (ileri yaşta ortaya çıkan) diyabeti olan ve diyabete bağlı herhangi bir organ hasarı henüz bulunmayan, şeker düşürücü haplarla ya da bazal insülinle diyabeti kontrol altında olan diyabetliler bu kategoriye giriyor.
Uzmanlar kurulu kararına göre bu gruba giren diyabetlilere oruç tutması önerilmez, dini olarak da hastalığı nedeniyle oruç tutması caiz değildir. Ama hasta oruç tutmayı arzu ediyorsa mutlaka doktor kontrolü altında ve çok sık kan şekeri kontrolü altında tutulmalı.
3.GRUP DİYABET HASTALARI: Tip 1 (genç yaşta diyabeti olan ve insüline bağımlı) diyabetliler, Tip 2 diyabetin ileri döneminde olan, çoklu doz insülin kullanan, kan şeker kontrolü güç, gün içinde ani şeker düşmesi ve yükselmesi olan değişken seyirli diyabetliler ve diyabete bağlı organ hasarı olan hastalar bu grupta kabul ediliyor.
Bu gruptaki hastalara oruç tutması kesinlikle önerilmez, yaşamsal risk vardır ve ileri derecede hastalığı olduğu için dinen de caiz değildir. Ramazan süresince tedavisini düzenli olarak sürdürmeli, beslenme planını uygulamalıdır.
ŞEKER İLAÇLARINI NASIL KULLANMALIYIZ?
Her diyabetlinin tedavisi kendisine özeldir. Diyabetli eğer oruç tutmakta ısrarlıysa mutlaka hekimine danışmalı ve tedavi planı yeniden düzenlenmeli. Genel hatlarıyla diyabet tedavisinde kullanılan haplar üç gruba ayrılır. İnsülin direncini tedavi eden ilaçlar (metformin ve pioglitazon grubu), kan şekerini regüle edenler (inkretin grubu ilaçlar) ve kan şekerini düşürücü (silfonilüre, glinid grubu) ilaçlar. Diyabetli bir hastanın ramazanda insülin direnci ilaçlarını ve kan şekerini regüle eden ilaçların dozlarını ve saatlerini düzenlemeye gerek yok. Ancak kan şekeri düşürücü ilaçların ve uzun etkili insülinlerin dozlarının yeniden düzenlenmesi, doz ağırlığının iftara kaydırılması gerekir. Aksi takdirde ani kan şekeri düşmeleri olabilir.
BU ÖNERİLERİ MUTLAKA DİKKATE ALINIZ!
Şeker hastalığının başlangıç aşamasında olan; günde yalnızca bir tek ve şeker düşüklüğüne neden olmayan ilaç kullanan hastaların oruç tutması, doktorlarından da onay alınarak mümkün olabilir. Ancak özellikle şekeri düşürücü bazı grup ilaçları ve insülin kullanan hastaların oruç tutmaları sakıncalıdır.
Şeker hastalarının kan şekeri seyrinde küçük dalgalanmalar olmalıdır. Oruç tutmanın getirdiği uzun süren açlık sonrasında iftarda çok hızlı yemek yemek kan şekerini birden ve hızlı bir şekilde yükselteceğinden, zararlıdır. Bu nedenle iftarda zamana yayarak yemek yenmeli, iftara çorba ile başlanmalı, çorbadan sonra yemeye ara verilmelidir. Sulu sebze yemekleri tercih edilmeli ve aşırı ekmek tüketilmemelidir.
Sahurda ağır, vücudu zorlayacak yiyecekler tüketilmemelidir. Kahvaltılıklar tercih edilmelidir.
Oruç nedeniyle oluşan sıvı kaybı, şeker hastalarında sıklıkla görülen yüksek tansiyon için kullanılan ilaçlar ile birlikte vücutta sıvı ve bazı önemli minerallerin eksikliğine yol açabilmektedir.
İftardan sahura kadar geçen süre içinde sıvı tüketimi iyi ayarlanmalıdır. Vücudun sıvı ihtiyacı mümkün olduğunca sağlanmalıdır. Tuz kaybı da yerine konulmalıdır. Sıvı kaybının şeker hastalarında böbrek sorunlarını ortaya çıkarabildiği unutulmamalıdır.
Şeker hastaları gün içinde birkaç defa, iftara kadar, kan şekeri ölçme cihazlarıyla şeker düzeylerini kontrol etmelidir. Şekerin düşme trendine girdiğini gördüğü takdirde de, gerekirse bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Herkese sağlıklı Ramazanlar dilerim.