Evet, Yolspor Şalpazarı’nı 1-0’la, Bahçecik Sebat’ı 4-1’le, Yalıspor ise Hekimoğlu Doğan’ı 3-0’la geçti. Takımlarımızı Bölgesel Amatör Lig’e çıkış heyecanı sardı.
Ancak,  Zağnos ya da Araklı 1961 3. Lige çıkamaması durumunda diğer Trabzon ekiplerinden Trabzon Kanuni ve Maçkaspor direkt düşüyor.
Taş gibi takımlarımız statüye kurban oluyor.
Amatör’de ikinci bitiren takım ise Zağnos ya da Araklı karşısında çıkış maçı oynayacak ve bu takımlar karşısında olası galibiyetle yine Trabzon zarar görecek..
Hal böyle olunca Bölgesel Amatör Ligi’nin statüsüne lanet okuyorum..
Nasıl okumayayım ki, 35 puanlık Trabzon takımı düşüyor, 15 puanlık takım kalıyor.. Neymiş efendim her ilde futbol oynansınmış. E adam da potansiyel yok, bizim suçumuz ne? Yok efendim 10 sene sonra 2. 3. Lig ve Bal ligi Trabzon ekipleriyle dolarmış.. E potansiyel var.

***


Efendiler!.. Bu şehrin ruhunda futbol var. Düşün Trabzon’un yakasından.
Futbol bizim işimiz.. Bırakın işi ehline..
Keza aynı şekilde Bursa’nın da önüne takoz koyuluyor..
Yüz binlerce lira harcanan parasına mı yanayım.. Yoksa amatörde nice maçlarını kazanıp -ki bu maçlar Bölgesel Amatör Lig düzeyinde- ligde ikinci olduğunda BAL takımına karşı kaybettiğinde ki üzüntüsüne, emeklerine mi yanayım.
Nasıl yazayım şimdi ben Bahçecik’in dört dörtlük oynadığını..
Hele hele Fikret Hoca’yı.. Bir teknik direktörün sahaya nasıl hükmedebilirin dersini verdiğini şevkle nasıl anlatayım..
Hele hele Trabzon Kanuni’nin amatöre düşeceği aklıma geliyor da o an yutkunamıyorum. Eski Alman milli takımı gibi 1.85 üstü oyuncular.. Müthiş kuvvetliler, şimdi hepsinin dağılacağını bilmek bana koyuyor arkadaş.
Ama alıştık ya şehrimizin imza yetkili kuklalarının sessizliğine..
Aman koltuğuma bir şey olmasın diye “STATÜ BÖYLE KARDEŞİM” diyerek işin içerisinden sıyrılmalarına..
En çok da sessiz kalışımız zoruma gidiyor.
Eskiden biz böyle değildik..
Ya da böyle miydik acaba?
Sessiz mi kaldık.
Ya da tüm enerjimizi Trabzonspor’a mı verdik..
Olumlu, olumsuz bütün enerjimizle sadece Trabzonspor’u mu parlattık ya da yıprattık..
Bu anatomi devam edecek. Hep pratisyen olarak kalmam ben..
Ama öğrenmem lazım. Bir profesörün hastayı nasıl ayağa kaldırdığını.. Bu işin profesörlerinden Adnan Sungur, İhsan Öksüz, Servet Özkara ve dahi sayamadığım tüm işbilirleri neşterlerini biraz da bu noktaya atmalarını istiyorum..
Benim amacım bu işi öğrenmek.
Bir hasta nasıl iyi edilir başta bana olmak üzere tüm Trabzon’a öğretmelerini istiyorum..