Şehrimizde işsiz vatandaşlarımız, işe girmek için kırk türlü yola başvururlar. ‘Her işi yaparım’ diyerek her yere başvururlar.
Araya ‘dayı’ diye tabir edilen etkili, yetkili kişileri de sokarlar. Hatta bazıları siyasileri de devreye sokarlar. Bu siyasiler de tanıdıkları kişileri işe yerleştirmek için işçi alacak kurumlara yoğun bir şekilde baskı yaparlar.
Yani birçok kuruma ne yazık ki torpille işçi alımı veya atama yapılır.
Olan da gerçekten işe ihtiyacı olan ancak torpil yüzünden işe giremeyen Allah’tan başka kimsesi olmayan gariban vatandaşa olur.
Bunun örneğini son olarak Değirmendere’de kurulan Alo 170 hattında gördük. Kırk takla atarak orada işe girmek isteyen kişiler, şimdilerde işi beğenmeyerek işi bırakıyorlar.
Bunlar, hem başkalarının hakkına giriyorlar, hem kendilerine ‘torpil’ yapan kişileri de zor durumda bırakıyorlar, hem de kurumu zor durumda bırakıyorlar.
İyi ama bu işler bu kadar kolay mı?
Hiç insanın vicdanı sızlamaz mı?
Başkalarının hakkını gasp ederek işe gir, sonra burası ‘Bana ağır geldi, ben bu işi beğenmedim’ deyip işi bırak, çek git.
Peki sizin yüzünüzden ailesine ekmek götürebilmek için işe ihtiyacı olan insanları mağdur ettiğinizi hiç aklınıza gelmedi mi?
Siz torpille işe girip onlar araya ‘dayı’ sokmadıkları için dışarıda kaldıklarından dolayı kul hakkına girdiğinizi hiç düşünmediniz mi?
Siz torpille işe girdiniz diye dışarıda kalan ve evlilik hayali kuran gençlerimizin hayallerini suya düşürdüğünüzün farkında mısınız?
Torpille işe girip işi beğenmeyip işi bırakanlar, bu sorunların vicdan muhasebesini hiç yapıyorlar mı? Vicdanınız rahat mı?
Maymun iştahlılık yapıp iş beğenmeyenlere sormak istiyorum.
Ne bekliyordunuz? Doğru düzgün vasfınız yokken işe girdiğiniz yerde yönetici mi olmak istiyordunuz? Herkese emirler mi yağdırmak istiyordunuz?
Yoksa aldığınız maaş mı az geldi?
Kendinize gelin kendinize.
Üniversite mezunlarının bile işsiz gezdiğinden haberiniz yok galiba..
Şimdi bir de kendilerine yakın kişileri torpille işe sokma gayreti içerisinde olan kişilere, siyasilere de bir çift sözümüz var. Kefil olduğunuz insanları iyi araştırın, araştırın ki yarın öbür gün işten çıktıkları zaman yüzünüz kızarmasın.
Belki çevrenizdeki yakınlarınızı, işsiz gençleri, vatandaşları işe yerleştirmekle onların ekmek yemelerine vesile olduğunuz için sevap kazanacağınızı düşünüyorsunuz. Ancak dikkat etmek gerek. Kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerekir.
Tabii ki insanlar birbirlerine yardımcı olmalı. İnsanlar birbirlerinin hayır dualarını almalı. İşsiz kardeşlerimize iş imkanı sağlanmalı.
Ancak kefil olunan kişinin işin ehli olup olmadığına bir bakılmalı. O işi yapıp yapamayacağı araştırılmalı. ‘Ben her işi yaparım’ sözüne aldanılmamalı.
Aldanılmamalı ki başkalarının hakkına geçilmemeli. Gerçekten işe ihtiyacı olan kişilerin önü torpil yüzünden kesilmemeli. Böylece sizler de vebalden kurtulursunuz.
Hem işi ehline vermediğimiz müddetçe bir işte başarı sağlamanın da imkansız olduğu düşüncesindeyim.
Şimdi İŞKUR Trabzon’da ‘Toplum Yararı Projesi’ kapsamında 3500 kişinin noter huzurunda kura çekimi ile işe yerleştirilecekleri açıklandı. Bu 3500 kişi çeşitli kurumlarda iş başı yapacaklar. Tek dileğimiz, gerçekten işe ihtiyacı olanların bu kurumlarda iş başı yapmasıdır.