Trabzonspor’da asgari ücretle çalışan personel bile  bugün itibariyle yetmiş dokuz gündür maaş alamadığına göre, varın yüksek ücretli futbolcuların durumunu siz hesap edin. Yöneticilerin, başkanın yapması gerekeni Burak Yılmaz yaptı, zor durumda olanlara ödemelerde bulundu.

Kralın bu tavrı bir kesim tarafından da eleştiriye maruz kaldı.

Niyeymiş; şov yapıyormuş.

Ne yani birileri çıktı da biz ödeyeceğiz dedi de, Burak Olmaz ilada ben ödeyeceğim mi” dedi?

Bırakın en azından kendi aralarında dönüşümü sağlanmasına müsaade edin.

***

Trabzonspor’da  en düşük biriminden tavana kadar yaklaşık üç yüz elli kişi çalışıyor.

Trabzonspor bir taraftar maaş ödeyemezken, diğer yandan da  işin esasına bakmak lazım.

En düşük biriminden tavana kadar yaklaşık üç yüz elli kişi çalışan Trabzonspor, bugün en başta özelleştirilmesi gereken KİT konumundadır.

Gelen almış, giden almış.

Bir kişinin yapacağı işin başında en az üç kişi var.

İş o hale geldi ki, herkes topu biri birine atıyor, kimse de doğru dürüst işini yapmıyor.

Aşağındaki garibanlar maaş alamazken üstteki ZENGİN büyüklerin durumu ne?

Acaba onlar pozisyonlarını kullanıp maaşlarını alıyorlar mı?

Hakikaten bu genel müdür ne marifetli birisi ki; bütün yönetimlerle çalıştı, Trabzonspor’u  hacize ,icraya verdi, kamyonları kapıya dayattı,koltuğunu korudu..

Mutlaka bizim bilmediğimiz marifetleri vardır!

***

Trabzonspor sezon başında da kötü oynarken de kadrosunun iyi bir kadro olduğunu,saha sonuçların istenilen gibi olmamsında asıl sebeplerin başta taraftarda olduğunu defalarca yazdık, söyledik.

Üstü üste alınan iki galibiyet ve skor  benim için hiç de sürpriz değil.

Oyuncuların ekonomik açıdan güven verecek, ödemelerde sıkıntıya düşmeyecek bir yönetim olduğu zaman bu takımın en kötü ihtimalle ilk üçün içerisinde olacağına inanıyorum.

Takama genel manada baktığımız zaman oyuncular arasında birlik beraberlikte, dayanışma da sıkıntı görmüyorum.

En gencinden en tecrübelisine kadar birbirlerine saygı ve sevgide kusur etmiyorlar.

Her işin başı para olmasına rağmen uzun zamandır parasız oynamayı da fazla dert etmiyorlar.

Gözüken o.

***

Dün özellikle Onazi müthiş işlere imza attı. Uğur milli takıma çağrılmasının ardından özgüveni artmış, riski ve laubaliliği bir kenara bırakmış, inzivaya çekilen Yusuf Yazıcı iyi futbola susamışlığının  orucunu bozdu.Okay istikrar abidesi olarak  yapması gerekenleri yaptı,Abdülkadir az oynamasına rağmen Galatasaray maçı için ilk 11 sinyali verdi.

Sosa diğer maçlarına göre biraz keyifsiz gibiydi ancak tam bir profesyoneldi.

Bir gol bir asistle oynayan Burak  her zamanki gibi gereğini yaptı, sonuca doğrudan etki eden isim oldu.

Onur mutlak  üç gol pozisyonuna geçit vermedi ancak, bu pozisyonların asistini de kendisi oluşturdu.

Herhalde maça heyecan verip ,top gelmediği için kendisini  böyle göstermek istedi.

Sonuçta Trabzonspor, Galatasaray’ın renktaşını kolay geçerek önümüzdeki hafta İstanbul’da Sarı-kırmızının esasına korku verdi.

***

Bu arada Trabzonspor yönetimi kongre kararı aldıktan sonra da takımın üstünden sanki bir yük kalktı.

İki maçta iki galibiyet alırken 7 gol atıp 2 gol yedi.

Bu sonuçlar,  yönetimin ne kadar güvenden uzak bir tablo çizdiğinin de  işaretiydi!