Hafta içinde, İstanbul Havalimanı’nın işletmecisi İGA’nın davetiyle orada bir imza törenine katıldım. Dünyanın en prestijli iş ve destinasyon geliştirme forumu olarak tanıtılan Routes World adlı şirketin 2023 yılındaki dünya tanıtımına İstanbul’umuz, Türk Hava Yolları (THY) ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile birlikte ev sahipliği yapma hakkı imza altına alındı. İGA’nın CEO’su H. Kadri Samsunlu’nun, “Bu ev sahipliğini öyle kolay almadık.” sözlerini bir kenara yazarak, İstanbul Havalimanı’nın bu foruma ev sahipliği için neden seçildiğine bir bakmak gerek. Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi’nin deyimiyle, bu havalimanından 4 saatlik bir yolculukla tam 60 ülkeye ulaşılabiliyor. Devam ediyor Bilal Bey, “Tam 128 ülkeye (Dünyada en çok ülkeye uçma rekoru) sefer yapıyoruz. Yanı sıra 300’ü aşkın noktaya uçuşlarla ayrı bir rekora daha imza atmaktayız.” THY, bu başarıyı şimdilik 370 uçaklık bir filoyla gerçekleştirirken 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yılı olan 2023’te 500 uçaklık bir filoya ulaşırsa doğrusu hiç şaşırmayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tanıtma Genel Müdürlüğü ile çalışan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Genel Müdürü Yalçın Lokmanhekim, dünyanın 140 ülkesinde tanıtım faaliyeti gösterdiklerini belirterek, “TGA, 2021 yılında aralarında yabancı basın mensupları, influencerlar, kanaat önderleri ve seyahat acentalarının da olduğu toplam 3 bin 770 kişiyi Türkiye’de ağırladı. Bu ağırlamalar sonra yapılan online ve offline paylaşımlar sonucu sadece sosyal medyada yaklaşık 1.1 milyar erişim elde edildi.
Dijital platformumuz olan “goturkiye” kanalıyla da 10 ayrı dilde ülkemizi, destinasyonlarımızı ve turizm ürünlerimizi tanıtıyoruz.” diye konuştu. İstanbul Havalimanı’na gelince kuruluş dönemlerinde bazı tartışmaların odak noktası olan bu havalimanının Atatürk Havalimanı’nın kapatılma nedeni olarak gösterilmesi ise en büyük talihsizliğidir. Bu ve diğer tartışmalar devam ederken orada 42 ay gibi kısa bir sürede devasa bir eser yükseldi. Bir başka talihsizlik ise en iyi sıçrama yapacağı sırada dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgınına maruz kalmasıydı. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen İstanbul Havalimanı üç pistiyle yüzbinlerce yolcuya ev sahipliği yaptı ve bugüne kadar yüzde 75’ı yabancı olmak üzere 106 milyon yolcuyu misafir ederek Avrupa’nın en fazla yolcu ağırlayan havalimanı olma başarısını da sürdürdü. 2020 yılında 23.4 milyon yolcu misafir eden İstanbul Havalimanı, 2021 yılında misafir ettiği 36 milyon 988 bin yolcuyla Avrupa’daki rakip havalimanlarını geçip iki yıl üst üste liderliğini sürdürdü. 2019’da dünyanın 14’üncü havalimanı olan İstanbul Havalimanı 2020’de 6’nci ve 2021’de de 2’nci olmayı da başardı.
İstanbul Havalimanı, dünyanın kesişme, buluşma veya HUB denilen transfer ve aktarma merkezi olma başarısını göstererek, 2022 yılı sonunda 2019 sayılarının yüzde 85’ine ulaşma hedefini büyük ihtimalle yakalayacaktır. İGA’nın her konuya insan odaklı bakma başarısı gösteren CEO’su Hüseyin Kadri Samsunlu, yolcu sayısının 2026’da 100 milyona ulaşacağını ön görüyor ki, bu düşüncesini haklı olarak egale ettikleri rakamlara güvenerek söylüyor olmalı. Göreve geldikten sonra kütüphaneden sanat galerisine, engelliler için kolaylık önlemlerine kadar bir çok konuda rahat ve konforlu yolculuk amacıyla güzel işler yapan CEO Samsunlu’nun sivil toplumla diyalog kurma çabalarıyla öne çıkarak kurumuna üç yılda 35 ödül kazandırdı. İGA İstanbul Havalimanı’nın uluslararası ve ulusal havacılık otoritelerden de tam puan alması asla bir tesadüf değildir. Bu nedenle, İstanbul Havalimanı da artık Türkiye’nin tanınan dünya markasıdır. Geçen haftalarda ortaklık yapısında bir değişiklik yapan İGA Konsorsiyumu’nun beşten dörde ve dörtten de iki ortağa (Kalyon yüzde 55, Cengiz yüzde 45) düşmesi de kamuoyunda yankı buldu. Yapım öncesinde ve yapım sırasında haklı veya haksız başlatılan eleştirileri anlayışla karşıladığımızı belirterek, artık gelinen bu noktada Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yatırımlarından biri olan İstanbul Havalimanı’nı her gün hedefe koymak doğru değildir. Şimdi bu tesise sahip çıkma zamanıdır. Çünkü, bu tesisler bu devletin, bu milletin malıdır. Vakti zamanı gelince de devlete teslim edilecektir. Bugün oradan elde edilen kira gelirinin yanı sıra, diğer yatırımlar ekonomiye katkı sağlıyor, yüz bine yakın insan ve yakınları oradan ekmek yiyor. Yapılanı yıkmanın doğru olmayacağına ve de yıkamayacağımıza göre, bu tesisi artık milli servet veya ulusal varlık olarak görerek sahip çıkıp, desteklemenin bir yurtseverlik olduğunu düşünmekteyim. İyi uçuşlar Türkiye’m.