Kaçacak delik aramalılar. Şayet devletsek, FETÖ'nün Dünyanın her yerinde tepesine binecek akla gelmedik organizasyonlar düşünmeliyiz. Kaleyi içeriden, dışarıdan, yandan, üstten her yönden kuşatacak adımlar atmalıyız.
MİT bu konuda neler düşünüyor bilmiyorum ama sokaktaki vatandaş bu ihanete cevap verecek çareler arıyor. İnsanlar çay ocaklarında, kahvelerde, parklarda, meydanlarda bu hainlerin işini bitirecek bir yol yok mudur, diye sorular soruyor, bir emare, bir hareket bekliyor.
FETÖ'nün başını böylesine adresi malumken cehenneme yollayacak arka yollar tükendi mi? diye soran vatandaş peşinden şu cümleyi kuruyor: "Abdullah Çatlı gibilerin nesli mi kesildi?"
FETÖ bütün büyükbaşlarını kaçırdı. Türkiye'de kalanların askerler hariç dışarıdaki şebekler gibi güçlü isimler olmadığı söyleniyor. Öyleyse bu insanların elini kolunu sallayarak dolaşmaları asla istendik bir durum değildir. İcap eden şeyler, mekan fark etmesizin icra edilmelidir.
Bizim MİT'imiz bu konularda güdükse diğer istihbarat örgütlerinin yaptıklarına bakarak hallenebilir. Bir Rus istihbaratı, bir Amerakan istihbaratı, bir İsrail istihbaratı neler yapıyor bu durumlarda diye bir baksa iyi olur. Bakmışlardır da hani icraata başlasalar diye biz de halkla beraber bekliyoruz.
Adil Öksüz nasıl kaçtı? Bu kaçışı organize eden dış ve iç operasyonel kuvvete neden "baskın basanındır" denilip suçüstü yapılmadı?
Zekerya Öz'ün diğer savcıyla kaçırılırken işi nasıl organize ettikleri, hangi istihbarat örgütlerinden istifade ettikleri, memleket içinde bu kişilere kimlerin yardım ve yataklık yaptıklarına dönük dakika dakika kaçışı anlatan tv programlarıyla suçlu kim varsa neden deşifreleri sağlanmıyor?
Halk görsün bu hainlerin payandalarını...
Büyük devletler varmış işin içinde denilip hiçbir şey yutulmasın!
15 Temmuz Türk milleti için bir milattır. Bu milat, hiçbir koşulda dumura uğratılmadan gerekenler neyse gerektiği kıvamda yapılmalıdır.