Hani o madde var ya o madde?..
Cumhurbaşkanının hatırlatmasıyla, neredeyse seferberlik ilanı gibi herkesi teyakkuza geçiren o madde!
İşte o madde meğerse çoktan ölmüş!
Zamanın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil ÇİÇEK , Meclisin 2014 Vizyon toplantısında; Türkiye’de barış diline ihtiyaç olduğunu, ancak siyaset adına kullanılan dikenli dille bir çok şeyin tahrip edildiğini vurgulayıp;
-Hukuk, Adaletin enstrümanıdır. Siyasetin enstrümanı değildir…
-Anayasanın 138.nci Maddesi bu memlekette ölmüştür…
Deyip, taaa üç yıl öncesinden o maddenin Fatihasını bile okumuştu!
Şimdilerde ise… CHP’nin başlattığı “Adalet” yürüyüşünün üçüncü gününe denk gelen ve sayın Cumhurbaşkanı’nın Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulunda, Anayasa’nın ilgili maddesine atıfta bulunarak;
“…138.nci madde sadece SİYASETCİLER İÇİN ÇALIŞMAZ, A’dan Z’ye HERKES İÇİN çalışır ve yargı yarın eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşırmayın.” Şeklinde muhatabı veya muhatapları uyarıp! Yargıyı göreve çağıran sözleri üzerine anında harekete gecen mütercimler!, söz konusu maddenin içeriğini ve kapsamını irdelemeye bile gerek görmeden… anında muhatabın Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu olduğunu çözmüş olsalar da!..
Aslında… Anayasanın 138.nci Maddesi:
“Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, Kanuna ve Hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere EMİR ve TALİMAT veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Yasama ve Yürütme organları ile İdare, MAHKEME KARARLARINI hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Diyor…
İyi güzel diyor da, zaten uygulanmasında sayın Cumhurbaşkanının çok da yabancısı olmadığı bu maddenin içeriği ve kapsamı farklı alanları ve muhatapları işaret etmiyor mu?
Yoksa toplum olarak yine, YENİ bir enformasyon ve Servis skandalı ile mi karşı karşıyayız diye düşünmeden edemiyor ve acaba diyorum…”adalet” yürüyüşünün başladığı saatlerde, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nce (TÜSİAD) yapılan:
“Son dönemde giderek artan sayıda akademisyen, medya yöneticisi ve yazarın soruşturmaya uğraması ve tutuklu yargılanmasının yanı sıra,
Uluslararası internet sitelerinin yasaklanması, özgürlükler toplumu olma özelliğimizden geriye gidiş algısı yaratmaktadır.
Söz konusu uygulamaların yanı sıra … Adaletin herkes için eşit ve tarafsız tecelli etmediği şüphesi doğurabilecek yaklaşımların, çağdaş bir demokrasinin ayrılmaz bir ilkesi olan ‘adalete güven’ unsurunu zedelediği aşikardır… ”
İçerikli basın açıklaması mıdır acaba? Fincancı katırlarını ziyadesiyle ürkütüp bunca kargaşaya neden olan?