REİSİ TÜKETEN AK PARTİLİLER
Yazacaklarım belki birilerini kızdıracak ama kimse kusura bakmasın.
Kılavuzluktan ziyade, görünen köyün tam ortasından yazıyorum.
***
Gerek AK Parti teşkilatlarında, gerek hâlihazırdaki bürokraside.
Bir kesim var ki görmezden geldikleri sorunlu üsluplarıyla birlikte son dakika mahiyetindeki tüm açıklamaları hakikaten izaha muhtaç.
Mensubu oldukları parti ideolojisinin zarar görmesi hani bir yana, fütursuzca ağza aldıkları akıldan münezzeh cümlelerle rakip siyasi partilere iş bırakmayan bahse konu bloğun her söylemi.
Ve her tespiti;
- Devletin merkezine vatandaşı oturtan AK Parti’ye ters.
- ‘Millet var ise devlet vardır.’ Düsturuyla iktidar olmuş ‘milletin partisi’ne’ aykırı.
- Ve bilhassa, Anadolu insanını sürekli aşağılayan, yok sayan, dışlayan zihniyetle yıllardır cenk eden Adalet ve Kalkınma Partisi’yle alakasız durumda.
***
Hülasa, bariz örnekle.
Et ve Süt Kurumu Müdürü Osman Uzun’un kırmızı ete yapılan yüzde 48’lik zammı izah ederken, gerekçe olarak uygun fiyatlar nedeniyle çoğalan kuyrukları göstermesi gerçekten akıllara ziyandır.
***
Böylesine bir makamdan vatandaşın beklentisi tabi ki ‘yaptık oldu’ değildir ancak, şaka gibi açıklamaların da kimseyi güldürmediği aşikâr.
***
Sorunlu ifadeleri adeta kendine zorunlu görev edinen bir takım siyasi aktör ve aynı istikamette yol alan benzer bürokratların varlığının tek başına merkezi hükümeti tasvir edemeyeceğinin tabii ki herkes bilincinde lakin.
İçinde bulunduğumuz ekonomik buhrandan çıkma noktasında kilit rol üstlenenlerin mantık dışı tespitlerinin giderek artıyor olması, sırf Cumhurbaşkanına duyduğu güveni kendine sigorta edinen yurttaşların geleceğe dair umutlarını içten içe kemirmektedir, bunu da sütunlarımıza taşımış olalım.
HOŞ GELSİN RAMAZAN
Türkiye’de yaklaşık 235 bin anne baba çocuğuna “Ramazan” adını vermiş.
Topraklarımızda her yıl dünyaya gelen 370 bebeğin adı “Ramazan”.
İsim, “Türkiye’de en fazla kullanılan erkek isimleri” sıralamasında 58’lerde.
***
Görüyorsunuz.
Ramazan adı bizde çok kıymetli, hayli kutsal.
***
Çok seviyoruz.
Nereye bakarsak orada bulunsun, mümkünse yanı başımızdan ayrılmasın istiyoruz.
Neden?
Çünkü Ramazan, ismiyle müsemma iyiliğin tam kendidir.
İlahi nimet.
Merhamettir.
Düşene uzanan el.
Garibin hemen yanında yer alabilmektir.
Velhasıl.
Seneye kim öle kim kala.
Hepimizin Ramazan olabilmesi için sunulan fırsat işte bu fırsattır.
Haydi, hakkını verelim ahali!
