Şehit cenazeleri bir yana, şehit haberleri bile birinci sayfalardan iç sayfalara taşındı hatta o haberler sekiz satırlardan iki satırlara düştü. Çünkü günlük beklenen, bilindik bir gelişmeye dönüştü. Sıra şehit haberlerine gelince televizyonunu kapatan, kanal değiştirdiğini söyleyen çok ... Dayanamıyorum artık, çok üzülüyorum  diyerek.

Ama orada daha dün hala etten kemikten olan, daha dün yüreği atan, fırsat buldukça ailesini arayarak iyi olduğunu söyleyen o canlar artık nefes alamıyorlar. Ve o evlerde, şehit ailelerinin evlerinde çok ama çok uzun bir süre yüzler gülmeyecek . Gülünecek bir şey olduğunda hatta tam gülmeye başlamışken kayıpları gelecek akıllarına, gülümsemeler yüzlerde solacak. Dayanamıyorum, çok üzülüyorum diye o haberlerden kaçmaya başlayabilirsiniz.

Bu yüzden medya şehit cenazelerine daha az yer vermeye başlamış olabilir. Ancak en büyük tehlike burada başlar çünkü herkes için insan hayatı sadece rakamlardan oluşmaya başlar.

Ve o rakamların aslında bizler gibi nefes alan, kalpleri atan, yüreği darılınca korkan gerçek insanlar olduğu unutuluverir. Evet ateş düştüğü yeri yakar ama canların rakamlara dönüştüğü durumlarda ateş herkesin evine düşmeye başlar, işte o zaman herkes yanar...

BAŞIN SAĞ OLSUN YÜCE TÜRK MİLLETİ...