“Eski tas, eski hamam” örneğine denk düşmek hiç hoş bir durum deyil. “Etliye-sütlüye karışmamak”  alışkanlığının  yarattığı sonuçtur “eski tas, eski hamam” durumu.

Başlangıçta umutla yakılan yeşil ışıktan yararlanarak  hayal hanelerini zengin tutanların  “sukut-i hayal” durumu hiç   içaçıcı olmuyor sonuçta.

Yeis…

Karamsarlık…

Umutsuzluk…

Çaresizlik durumu...

Çünkü, "umut  dağları”nıza  karakışın karı yağmıştır.Anlayışlar buz tutmuştur.

Önünüze labirentler, barikatler, setler, cümle zorluklar çıkmış/çıkarılmıştır. “İyi niyet” gösterilerinizin de suistimal edildiğini görseniz de ortada sizi anlayacak, derdinize merhem olacak bir kişi  de kalmamıştır  ne yazık ki...

Çünkü, bir gizli güç sizi yalnızlığa doğru itmiş değil, etrafınızı boşaltarak sizi yalnız bırakmıştır.

*** 

Yaşadığınız kentin insanıyla frekans ayarsızlığınız  ise; başlı başına bir talihsizliği olur bu durumdaki sanatçının.

Sonuçta paylaşılacak/çözümlenecek  nice soru ve sorunun “harami/eşkıya” gibi  önünüze  dikilmiş olması da ayrı bir talihsizliktir sizin için.

Kent insanının  her alanda gelişecek kişilik yetileri işte böyle ortamlarda güve yeniği gibi olur. Ne denli cabalar/çırpınırsanız da sizin bu eyleminizi anlayacak  erdemde kişi bulamazsınız.

“ Yalnızlık abidesi”nin kaidesi üzerindeki yeriniz bekler sizi.

***     

Kültürel/sanatsal eyleminizin karşılığı olacak ilginin  esirgenmesi bir yana, bu çabanızın hor görülmesi, aşağılanması çiğerinizi/yüreğinizi yakar; ama derdinizi anlayacak  kişi yada kurum göremezsiniz etrafınızda.

Çünkü siz küçük  bir kentin,  mühürsüz muhtarlığına soyunmuşsunuz.

Sanatçının bedensel ve de ruhsal yalnızlığını giderecek bir ilginin azaldığını ne yazık ki yaşıyoruz. Yeri geldiğinde Trabzon için tarih, kültür/sanat, spor, ticaret kenti değerlenmesi yaparız da sonuçta bu savımızın, bir özlem olduğunu görürüz hep üzülerek.

Trabzon’un  öyle ya da böyle olması…

Kentin bu güzel kimlikleri nerede?  Şimdilerde sanatçısına ilgisini   esirgeyen, karşısına alan kurum ve kuruluşları var Trabzon’un ne yazık ki.

Mazinin kültür/sanat, ticaret, turizm, spor vb. zengin etkinlikleri tarih oldu. “Günü kurtarma” anlayışı”na sığınanların kısır kültür/sanat anlayışı egemen şimdi. Arabesk heyecanlarla  kendi kendine tatmin olma beceriksizliğinin kör kuyusuna düşüldüğü görülemiyor , nedense.

***

Trabzon kültür/sanat  kentidir, güzel de, hani, nerede ilgisizlik yağmurunda ıslanan sanatçıya şemsiye uzatan eller?

Trabzon, sanatçısını unutan bir kent kimliğini kazandı maalesef... Sanatçıları bu yalnızlık ortamından kurtulmak için başka başka kentlere göç ediyor,  üzüntüler içinde.

Gözü aydın olsun ilgisiz kalanların.