Bundan birkaç yıl önceydi Türkiye çizdiği istikrar ve ekonomik performansı ile gelişmekte olan ülkeler arasında parmakla gösteriliyordu.
BRIC ülkeleri vb gibi birçok kısaltmanın da olduğu ekonomisi parlayan ülkeler içine dahil edilmesi gerektiği üzerine yorumlar okuyorduk.
Mutluyduk, faizlerimiz düşüyor, ülke olarak daha ucuza borçlanıyor, vatandaş olarak da daha ucuza kredi bulabiliyorduk.
Dolar ne olacak? yönlü sorular azalmış, herkes Türk lirası ile mutlu mesut bir ortamda yaşıyordu.
Bunların düşünürken, aklıma o zamanlar yazdığım yazılar geldi ve kısaca onları tekrar gözden geçirdim.
Yazılarıma baktığımda yanılgılarım da olmuş, doğru tavsiyelerimde. Ama en çok üstünde durduğum konu, sabır ve TL'ye olan güvenim olmuş.
Evet TL konusunda yanıldım ama ısrarımın haklı olan bölümlerinden biri hep uzun vadeli düşünmek ve bu şekilde davranılması gerektiği.
Bu konuda neden ısrar ediyorum derseniz, geçen hafta arkadaş ortamlarında konunun dönüp dolaşıp geldiği yerden bahsetmek istiyorum.
Sohbet ekonomi ve yine kısa vadede neyden kazanırım? sorusuna geldi.
Hatta daha ilginç olanı ise Türkiye'nin yeni tabirle daha "Kırılgan beşli" olmadığı günlerde unutulan dövize olan ilgimizin haddinden fazla artarak şimdi dolar alsam daha yukarılara gider mi? sorularının çok çok artmaya başlamasıydı.
Bu sorular inanın güzel bir sohbeti anında bitirir duruma geliyor.
Bakın Türkiye cari açık ve ödemeler dengesinin finansmanında sorun yaşayan bir ülke ve bu durum uzun yıllardır böyle.
Bu böyleyken bırakın kurumları vatandaşın dövize olan ilgisi artıkça TCMB faizleri daha da yukarılara taşısa bu dolar düşmez.
Kim ne iddia ederse etsin vatandaş TL'ye yönelmedikçe 2.50 TL mutlaka görülecektir.
Bunu en güzel destekleyen durumda yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarının son haftalara sürekli artması. Siz karar verir dolar nasıl düşer?