Milliyeti: Fransız

Adı: Philippe Moreau Defarges

Unvanı: Uluslararası İlişkiler Profesörü

Bu meczup profesör Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulmanın yollarını sıralarken son çarenin "suikast" olduğunu söyleme cüretini göstermiş.

Erdoğan'ın yenilmez bir lider olduğunu, onun düşmanlarının ondan kurtulmak için elinde fazla bir argüman kalmadığını belirttikten sonra...

"Bu duruma çare nedir" sorusunu kendi kendne sorup çareyi tek seçenekli bir şıkka indirerek "suikast" yanıtını vermiş.

Rezil profesör bir de uluslararası ilişkiler uzmanıymış. Bunlara mürekkepli merkepler denir.

Kan vampiri bir ülkenin kan isteyen hocası bilmiyor ki Türk'ün Cumhurbaşkanının kılına zarar gelirse o yaşadığı topraklar onların başına yıkılır.

Durumun vahametini anlamış olacak ki "suikast" çağrısıyla gündeme gelen uluslararası ilişkiler profesörü Philippe Moreau Defarges, tepkiler üzerine özür diledi.

Bir özürle bu hedef gösterme suçundan kurtulacağını zannediyorsa aldanıyor. Onun hakkında beni arayan bazı reissever delikanlılar pek de hayrayorulur hisler beslemiyorlar.

Her ne kadar, yaptığı yazılı açıklamada, "22 Nisan Cumartesi günü BFM kanalında yayınlanan bir programda Türkiye'deki durumla ilgili yapılan tartışmada maksadını aşan bazı ifadeler kullandım ve sözlerim yanlış anlaşıldı" ifadelerini kullanması özrü kabahatinden beter dedirtti.

Zira yanlış anlaşılan bir şey yok, kin, kan, nefret kokan söz var.

Yine o malum meczup hoca bu konuda çok üzgün olduğunu belirtip, "İncittiğim kişi ve gruplardan samimi olarak özür diliyorum" dese de Türk milleti o sözleri tarihin kerteriz defterine bunları kaydetti.

Sözlerinden dolayı kurumunu kurtarmak için de çamura yatan çamur hoca Defarj, "Sözlerim tamamen şahsi görüşlerimdir ve IFRI'yi kesinlikle bağlamaz" demiş.

Paris merkezli Fransız Türk Hukukçular Derneği, Fransız profesörün sözleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Uzmanlar yabancı bir lidere yönelik suikast çağrısıyla Fransız hukukuna göre suç işleyen Defarj'ın özür dileyerek cezai yaptırımlardan kurtulamayacağı belirtilmiş.

Bizce de kurtulamaz. Atalarımız "Söz ağızdan çıkana kadar senin esirin çıktıktan sonra sen onun esiri olursun" sözünü üfürükten teyyare olsun diye söylememiş. Tam da böyle densizleri anlatmak için söylenmiş.

Bu konuda Fransız devleti bir özür dilerse belki kaale alınır. Bizi Ermeni katliamı ile suçlayanlar aslında kimin katliamcı olduğunu da göstermiş oldu. Seçilmiş, halkı tarafından sevilen bir lidere "suikast" isteyen kişinin ataları ne katilliklere, kökkazıyıcılıklara imza atmıştır kimbilir!