Bir önceki yazımda Santa Harabeleri’nden bahsetmiştim.
Yazımı okuyan, yakın dostum Murat Zeki Solak aradı.
Bu konularda kendisi oldukça hassastır.
“Neden Santa Harabeleri diyorsun?” dedi.
Orası öyle biliniyor ve tabelalarda öyle yazılıyor.
Şaşırdım, “Ne demem lazım dedim” kendisine?
“Hayır, orası Santa bölgesi olarak geçmektedir” dedi.
Ve ardından da şu bilgileri verdi:
“Santa bölgesi, demir-kurşun ve gümüş madenleri dolayısıyla Ortodoks Hristiyan (Rum) ve Osmanlı vatandaşı madencilerin ve ticaret erbabının yoğun yaşadığı bir alan iken 1800 yıllarının sonlarına doğru Rum çetelerin o bölgede konuşlanması ile ticari faaliyetleri azalan ve 1923 yılındaki nüfus mübadelesinde toplanma yeri olarak kullanılmış. Mübadele sonrası bölgedeki evlere yerli nüfus yerleştirilmiş olsa da el sanatı becerisi olmadığından zamanla atıl duruma geçmiştir.
Dedim ya, Murat Zeki Solak bu konularda çok hassastır.
Trabzon’da nerede ne varsa mutlaka bilgisi vardır.
Solak’a bilgimizi güncellediği için kendisine teşekkür ediyoruz.
BİR YANDANDA KATI ATIK TESİSLERİ!
Santa bölgesinden bahsetmişken yine oradan devam edeyim.
Bölge yöremiz için çok önemli.
Çok önemli ama hani kadir kıymetini bilsek.
Hem turizme açalım.
Hem turizm bölgesi olarak oraya ilan edelim diyoruz.
Bakın diğer yandan o bölgede ne yapıyoruz?
Karadeniz Sahil Yolu-Santa yolu istikameti üzerinde Taşönü köyünde yapılması planlanan çöp tesisi (Trabrikap Trabzon-Rize illeri katı atık tesisi) yapılması halinde Santa yolu üzerinde her gün 300-600 adet çöp kamyonu trafikte olacak ve şunu diyoruz bu katı atık tesisi hayata geçmesi halinde turistik Santa bölgesine nasıl katkı sağlayacaktır!!!
Sıkıntı da burada değil mi?
KÖKLÜ ÇÖZÜM OLMALI
Buna da şükür diyeceğiz ama dilimiz şükür demeye bir türlü varmıyor!
Sahil yürüyüş bandına yakın Gülcemal dolgusunun yapıldığı bölgede, kanallardan akan pis sular, denize çıkış yolu bulamayınca, çevreye müthiş pis koku yayıyor.
Bu sorunu defalarca yazmamıza rağmen, nihayetinde küçük de olsa bir çözüm bulundu.
Pis suyun aktığı ve biriktiği bölgenin önü açılarak o suyun denizle buluşması sağlandı!
Yani pis suya sirkülasyon sağlama imkanı yaratılınca, koku biraz olsun giderilse de, yine sorun ve sıkıntı orada devam ediyor.
Vallahi o sorun tamamen nasıl giderilecek, o sorunu gidermek için ne yapılacak? Ne yapılması gerekiyorsa kısa sürede mutlaka hayata geçirilmelidir.
Yoksa orası kısa sürede etrafa salgılayacağı mikropla, insanları hasta edecektir.
ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Vesselam gündemi bu kadar çabuk değişen herhalde dünyada bir başka ülke yoktur.
Var mıdır?
Ben bilmiyorum varsa bana da söyleyin de en azından bilgi sahibi oluruz!
Oluşan gündemin üzerinden daha üç gün geçmeden, bir başka gündem ile güne başlamış oluyoruz.
Çok değil, Dolar, Euro sendromunu aşarken, elektriğe ve doğal gaza gelen zamlarla yaşadığımız sendromu harmanlamış olduk.
Sonrasında iğneden ipliğe yapılan zamlar, bizlerin bir başka sendroma girmesine vesile oldu!
Şuan yeni bir gündemimiz oldu.
Suudi gazeteci, belge almak üzere girdiği Arabistan büyükelçiliğinden çıkamadığı yazılıp, çizilip yorumlanmaya başlandı.
Sadece Türkiye değil, bütün dünya Suudi gazetecinin akıbetinin ne olduğunu sorguluyor?
Ülkemizde yaşanan müferrih olayı, Türk istihbaratı ve polisi çözecektir.
Çözmesi de gerekiyor.
Buna hepimiz inanmalıyız.
Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Ülkemizin itibarı ve güvenirliliği için bu yapılmalıdır.
Bu kadar sıkıntının içerisinde bir de Suudi gazetecinin elçilikte kayboluşu oldu.
Allah ülkemizin yardımcısı olsun.
HELAL OLSUN TÜRKMEN’E
Dedik ya “devlet yapmayın dedikçe, millet daha fazlasını yapıyor”
Bu konuda defalarca yazı yazdık.
Yetkililerin uyarıp dikkatlerini bu yöne çekmek istedik.
Yaylarımız elden gidiyor, bunun önüne geçilmesi koca koca binalar ve villaların oralara yapılmasının kaçınılmaz olacağını söyledik.
Ne oldu?
Biz söyledik biz işittik!
Vatandaş yine en kralını yapmaya devam ediyor.
Konuyla ilgili Akçaabat belediye başkanı Şefik Türkmen harekete geçti, bu gibi yerlerin yıkılmasının şart olduğunu belirti.
Ve icraata başladı.
Helal olsun Türkmen başkana.
Herkesin sus pus olduğu yerde, çıkıp cesaretle yaraya neşter vurdu.
Hani bölgemizde Şefik Türkmen gibi düşünen, düşündüklerini icraata geçiren bir çok bürokrat ve belediye başkanımız olsa.
Kendisini kutluyorum.