Bizler de o güzel bayramların özlemini çekeriz.
Radyo-televizyon program yapımcıları -iki de bir- mikrofon uzatırlar:
“Eski bayramları anlatır mısınız” derler.
Yaşımız kemale erdi ya..
Bizden kıyaslama beklerler.
Ben mezar taşlarının kutsallığına inananlardanım.
O taşların hep beyaz taraflarını görürüm.
Dil uzatmam, uzattırmam geçmişime.
Hep saygıyla anarım. “Bayram Gelmiş Neyime”
Bu anonim halk türküsünü hiç sevmem..
Tükenişliğin, karamsarlığın ifadesi gibi algılarım.
Bayram nasıl olur? Nasıl olmalı?
***
Kapılar kolsuz kilitsiz
Özgürlük sonsuz limitsiz
İnsan kalmazsa ümitsiz
İşte o gün bayram olun.
Sözler baldan tatlı ise
Suç kitabı katlı ise
Yetimler kanatlı ise
İşte o gün bayram olur.
Dünyaya hakimse barış
Bilimdeyse asıl yarış
Allah’a ise yakarış
İşte o gün bayram olur.
Kadın erkek ayırımsız
Dost akraba kayırımsız
Sevgiler bütün, yarımsız
İşte o gün bayram olur.
Bütün dilekler tam olur
Ne üzüntü ne gam olur
Bir bayana bay-ram- olur
İşte o gün bayram olur.
Bu dilek ve düşüncelerle tüm halkımızın bayramını kutluyorum.