Bazen yazacaklarımızın önüne ve arkasına bakmadan, infial mantığıyla olayların içinde kendimizi buluruz.

Sonucun getirisinin, mutlaka ülke ve millet menfaatine dahil ederek noktayı koyarız.

Evet, bugünkü konumuz Türkiye’nin yüksek milli menfaatine açıkça saldırı ortamında, devletin en üst düzeyden en alt düzeyine kadar, vicdanları derinden yaralayan, Trabzon'un yüksek hissiyatını yok sayan bir ayin olayı.

Trabzon'un Maçka ilçesi sınırları dâhilinde bulunan, geçmişte küçük bir alan kapsayan bir sığınma yeri olarak yapılan manastırın, amacı dışına çıkartıldı.

Milli ruh ve mantık gözetmeden, bütün kültür ve turizm bakanlığı tüm ekibi, mimarları, mühendisleri ile en yüksek teknoloji kullanılarak yeniden ilaveli inşa edilen bir mekan yani manastır.

Dünya üzerinde bir başka ülkede olmayan, kendi geleceğini milli hassasiyetini yok eden bir millet.

Ve katrilyonlar harcanarak yüzlerce teknik insanın geceli gündüzlü çalışarak yeniden yaptırılan Sümela Manastırı.

Bu yıl onuncusu düzenlenecek ayin dolayısıyla, başta Trabzon valisi ile, ilin asayişi ile ilgilenen tüm birimleri dahil, Kültür ve Turizm Bakanlığı merkez idaresi dahilinde Trabzon'daki tüm çalışanları müdürü ile bu büyük hatayı takip edecekler.

Bu ihanetin bir anlamdaki korumacılık görevi, bu nezih milletin evlatlarına yaptırılacaktır. 15 Ağustos 1461’de de Fatih'in Trabzon’u fethettiği günde.

Bu vebali işleyen, yani bir manastırda ayin gerçekleşmesine onay verenler vicdani derinden yaralanan aziz milletin vebalinden asla kurtulamayacaklardır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti dahilinde yaşayan her Müslümanın Türk vatandaşını derinden yaralayan, bu hadisenin süresiz iptali için devleti yönetenlerin gerekeni yapmaları lazımdır.

Trabzon'da bulunan bütün STK temsilcilerini bu hadisenin oluşmaması için gerekeni yapmaları isabet dahilindedir.

Sonuç itibariyle, Trabzon'un milli varlığını, bölgesel kimliğini kırma teşebbüs ve çabasında bulunan herkes, turizmi bahane edenler dahil ayrım gözetmeksizin toplum ve tarih önünde suçludur.