2012 yılında yapılan olimpiyatlara Türk Boks Milli Takımı 6 Sıklette katılmıştı. Herkesin bildiği gibi sporcularımız orada ilk eleme maçlarında yenilip, turist olmuşlardı.
Türk Boks Milli Takımı 2012'de olimpiyatlarda hezimete uğradıktan sonra, o gün ki gazete köşe yazımda belirtmiştim; Böyle Türkiye'yi tanıtacak önemli maçlarda, kürsüye çıkıldığında söz konusu ülkeyi ancak tanıtabilirsiniz.
Olimpiyatlar gibi devasa spor organizasyonlarında, Türk bayrağını göndere çektirmedikçe, İstiklal Marşımızı dünya devletlerine dinletmedikçe, hiç bir dünya devletinin dikkatini asla çekemezsiniz. Ne kadar kalabalık sporcu kafilesiyle katılırsanız katılın.
Türkiye'yi tanıtacak, reklamını yapacak, bir hayli maddi harcamalar yapıldığı, Avrupa, dünya ve olimpiyatlarda görev yapacak teknik direktörleri, milli takımın başına getirirken, öyle ahbap çavuş ilişkilerini ön planda tutup getirirseniz, sonuç 0 elde 0 olur.
Böyle önemli resmi maçların başına gelecek olan teknik direktörler, kesinlikle bilgilerine, bilimselliklerine, pedagojik ve psikolojik vb. spor formasyonlarına bakmak şarttır.
Bir hafta önceki köşe yazımda yazdığım yazının önemine binaen, tekrar hatırlatmak gerekirse, yaklaşık 10 gün önce yapılan Avrupa Gençler Boks şampiyonasında, Genç Milli Takım adeta yerlere sürünmüştür. Tabi ki birinci öncelikli sebebi, henüz 1. 2. kademede dahil antrenörlük yapamayacak olan kişilerin orada görevlendirilmeleridir.
Neymiş; senin adamın, benim adamım, sanki milli takım bazı kişilerin özel iş yerleriymiş gibi,  kendi tasarrufları doğrultusunda adam almaktadırlar. Neticesinde ülke olarak rencide olmaya devam ediyoruz.
2016 yılında yapılacak olan Rio Olimpiyatlarına gidecek olan Türk Boks Milli Takımını, beş aşağı beş yukarı, acilen bir taslak hazırlamak çok önem arz etmektedir. Gelin görün ki, Türk Boksuna ileriye dönük bir alt yapıda kayda değer sporcular yok denecek kadar azdır.
Bir defa Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlar gibi maçlarda, ülke olarak başarılı olabilmemiz için, Dünya devletlerinin yaptığı gibi, maçlar biter bitmez, hemen önünüzdeki en önemli maçlar için bazı radikal tedbirler alıp ciddi bir şekilde hazırlanmak gerekir.
Bir spor adamı olarak, maalesef, yetkililer, radikal tedbirler almak yerine, günü kurtarmak için geçmişte olduğu gibi, Rusya'dan 10 sıklet olan boksun 6 sıkletine oradan ülkemize transfer edip, başarıyı yakalamayı ummaktadırlar.
Oysa bu sporcu transferi Türk sporcularının önlerini kapatacağını gibi, Türk Boksu yabancı devletlerin tekerine girmesine sebep olacaktır.
Kaldı ki, Rusya'dan transfer edilen 6 sıkletteki sporculara bakıldığında, ülkelerinde hiç de zirvede olan sporcular değil, varsayalım zirvededirler. Bu sporcular alacağı parayı bilir. Türkiye'yi düşünmeleri imkan dışıdır.
Bütün yetkililer bilmelidirler ki, hiçbir yabancı sporcu ve teknik direktör, milli maçlarda yaşadığı ülkenin milli değerlerini düşünmesi mümkün değildir. Yukarıda da belirttiğim gibi kendilerinin alacağı parayı bilirler.
Sonuç olarak, yabancılara bel bağlayıp, onlara büyük paralar vererek boksun idarecileri kendilerini bazı makamlara karşı kurtarmak eğilimine girmektedirler. Bence çok yanlış yapılmaktadırlar. Çünkü; Kendi ülkemizin spor adamlarına ve sptandaşlık görevi olsa gerek.