Dünümüz modern dünyadan antreman anlayışı sporcularda, geçmişe oranla daha zor, daha çok gayret gerektirmektedir.
Sürekli artan perfomans isteklerinin gereği olarak, toplam çalışma süresi ve yoğunluktaki artış, daha ağır antreman ve usandırıcı düzeydeki tekrarları icra etmeye sporcuyu zorlamaktadır.
Yüksek performansa dönük antremanlar belirli egzersizlerin yoğun tekrarını zorunlu kılmaktadır. Bu yoğunluk sporcuyu monotonlaştırır. Bundan dolayı antremanlarda çeşitlilik şarttır.
Maksimum stres, yorgunluk, bıkkınlık, motivasyon düşüklüğü gibi performansı negatif etkileyen durumlara yol açabilen antreman monotonluğu, yukarıda da belirttiğim gibi, farklılık prensibi ile biraz olsun ortadan kaldırılabilir.
Sportif teknik direktör, programını, antremanları günlük ya da haftalık programda büyük bir farklılık meydana getirecek şekilde planlanmalıdır.
Sporun amacına uygun olan bütün karakterleri ve sporcunun yetenekleri de göz önünde bulundurularak her gün ayrı ayrı alternatifler sunacak bir şekilde düzenlenmelidir.
Antremanın asıl devresi olmakla birlikte, hazırlık devresinde ısınma (ısınma devresi) monotonlaşabilmektedir. Böyle durumlarda zorluktan kaynaklanan bir olumsuzluktan çok teknik direktörün bilgisizliğinin neticesidir.
İyi biliyoruz ki, ısınma faaliyetleri genellikle genel egzersiz farklılıklarına imkan tanır. Kültür fizik hareketleri, teknik gelişim amacı güdemeyeceğinden sürekli aynı ısınma hareketleri yapmanın hiçbir geçerli mantıksal yanı yoktur.
Yoğun ağır stresli antremanların, sporcuların moralini bozmamak için eğlendirici sportif tali oyunları (yan sporları) devreye sokarak stresi biraz olsun azaltıp, sporcuları rahatlatacaktır.
Örneğin; ağır bir antreman sonunda, kendi branşının dışındaki sporlar, yukarıda belirttiğim gibi tali sporlar, basketbol, hentbol v.b sporların yapılması sporcuların çalışma arzusunu tetikleyecektir. Biligili bilimsel çalışma yapabilecek teknik direktörler, sporcunun bu monotonluğunu fark edip, antreman çeşitliğine kesin gidebilmelidir.