İçi yanıyor insanın anıları aklına gelince.
Trabzon’da futbol beşiği olmuştur Yavuz Selim Futbol Sahası.
Amatör futbolun kalbi, yüzlerce hatta binlerce futbolcunun yetiştiği yerdir orası.
Şimdi yerinde yeller eserken, Millet Bahçesi hizmete açılmak üzere. Yöneticilerimiz gururlanıyor projeleriyle.
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Cahit Erdem, onlarca sivil toplum kuruluşu, on binlerce vatandaş, “Yapmayın, etmeyin.” dedikçe, “Yıkacağız da yıkacağız, yapacağız da yapacağız.” dediniz. Belediyesiyle, milletvekiliyle alaşağı edildi Yavuz Selim Futbol Sahası.
“Ya, biz hatıralık bir şeyler yaptık orada.’’ diyecekler kendileri şimdi.
Evet, yaptınız elbette.
Kentin kalbinden tarihini sökerek; akıllara, kalplere, tarihe geçtiniz. Trabzon’un eski opera binası nasıl bugün acıyla konuşuluyorsa, yarın Yavuz Selim Futbol Sahası ve Avni Aker Stadyumu da acıyla konuşulacak sizin isimlerinizle.
52 MİLYON
Büyük para, acayip para, deli para. Neler yapılmaz ki bu parayla! 1 zengine 595 kg külçe altın, 89 bin 285 fakire Cumhuriyet altını verilebilir.1 zengine 7 adet LykonHyperspot araba, 178 bin 570 fakire yarım altın verilebilir. 1 zengine 3 adet Falcon 2000 tipi özel uçak, 375 bin 140 fakire çeyrek altın verilebilir. En iyisini hükümetimiz yaptı ve 52 milyona karşılık kendisine 3 adet Mercedes alırken, fakirlere 10 kg patates, 10 kg soğan dağıttı. İşte sosyal devlet, işte itibardan kaçınmayan hükümet.
BEN SUÇLU DEĞİLİM
Trabzon’da yaşayan kendi halinde bir vatandaşım. AK Parti Genel Merkezi’nin yaptığı kongreye gidip salgından etkilenen onlarca insanlardan biri değilim. Kongreye katılıp hasta ve taşıyıcı olarak başkalarına virüs bulaştıran biri hiç değilim. Halen 60 binli sayıları geçmişken komik önlemler alan ben değil sizlersiniz. Ben maskeme, mesafeme ve temizliğime; kendim için, ailem için, arkadaşlarım için, toplum için dikkat ediyorum. Hangi hakla sayın bakanım hepimiz suçluyuz. Biz sizinle bu mücadeleye başlarken böyle anlaşmadık. Kanlanmış gözlerinizin yerini siyasetin alacağını hiç beklemiyorduk. Biz size güvendik inandık diye neden suçlu olalım. “I see dead people.” Sayın Fahrettin Koca “I see dead people.”
Ben suçlu değilim!